mermerden mutfak tezgahı yapan ustadır işinde uzmanlaşmışdır zanaatkar dır mermeri heykele dönüştüren ise sanatcıdır.sanatçı tüm içtenligiyle hareket eder.
sanaçı herkesin göremedigini görür bu ndenle sokaga tekrar hayat vermiştir.
yüksek uygarlıklara çagdaş modern uygarlıklara sahib olmamızın kültürde ileri gidilmesinin sebebi sanattır.
2-yarın batıdan yağışlı bir hava gelecek—yağışlı hava yarın batıdan gelecek—batıdan yarın yağışlı hava gelecek
ahmet annesine hediye aldı—hediyeyi annesine ahmet aldı.
3-bazı kelımelerın cıkartılması verılmek isteen mesajın verılememesine neden olur.bu durum metnın yapısıyla ilgilidir.cumleler anlam bırımlerı olarak bırleserek metnın ana dusuncesını yada temasını olusturur .bunlardan yada cumleyı olusturan anlamlı dıl bırlıklerınden bazılarının cıkarılması temnaın ana dusuncenın yada verılmek istenen mesajın verılememesıne neden olur.
kırk yılda bır merhaba etmek : çok az seyrek gorusmek.
denir..
bilgi vermek amacıyla kalema alınır.objektif davranılır ve olaylar değiştirilmden yazılır.gerçeklik yaşanan gerçekliktir.
örneğin karga ile tilki Teşhis(kişiselleştirme)insana ait özellikler karga ve tilkiye verilmiştir.(KONUŞMA)
Gazetelerde yazılanlar daha çok göndergesel işleve dayandığı için gerçektir.Gazetede yazılanlar objektiftir.Yaşanmış,gerçek ve gündelik olayları ele alır.Hikayeler ise güncel değildir.Kesin bir gerçeklikleri yoktur.Hikayede belli kişi ve kahramanlar vardır.
Yazılı dönemin gerçeklerinden faydalanmıştır.
Somut cümlelerin gerçekleşme ihtimali vardır fakat; "sarı bir aydınlık içindeydim" kelimesi soyut bir kavram olduğu için gerçekleşme ihtimali yoktur.
1-Edebiyat kurmacadır.Bu kurmacanın malzemeleri gerçek ve gerçekçiliktir.
2-Edebi eseri yorumlamak için dönemin sosyal , kültürel felsefesini , olaylarını bilmek gerekir.
10) BULMACA : 1 - güzel sanatlar 2-fonetik 3-edebiyat 4-kurmaca 5-sanat 6-felsefe 7-sistem 8-tema 9-insan 10-estetik 11-metin 12-bağlam
mert dayanır/namert kaçar hepsi 8′li hece ölçüsüyleyazılmıştır.4+4durak vardır.
gurbet__nazım şekli gurbet nazım birimi dörtlük 7′li hece ölçüsüyle yazılmıştır.dili süslüdür
yukarıdakı bırımlerı bir tema etrafında ahenk unsurlarınında eklenmesıyle birleşmişlerdir.birimleri şiirin bütününe bağlayan unsurda budur.
aynı tema etrafında bırleşen beyıtlerden meydana gelmiştir.bu beyıtlerde şiirin temasının etrafında birleşerek nazım şeklını (gazeli) olusturmustur.
aynı tema etrafında birleşen dortluklerden meydana gelmışlerdır.dortluklerde şiirin teması etrafında birleşerek semaıyı olusturmustur.
ise diğerleri gibi aynı tema etrafında bırlesen birimlerden meydana gelmiştir.birimlerin bir araya gelmesi şiiri olusturmustur.
her donemın ve edebi anlayısın kendıne özgu yapıların olmasından kaynaklanır.Gazel,divan,semai,aşık,lavinia,modern şiirdir.
-halk edebiyatı nazım şeklidir.
-11li hece ölçüsü kullanılmıştır.
-redif,yarım uyak vardır.
-sade anlaşılır bir dil vardır.
-nazım birimi dörtlüktür.
gazel:-divan edebiyatı
-ölçüsü aruz ölçüsüdür.
-nazım birimi beyittir.
-mahlas vardır.
-anlaşılması zordur
-en az 5 beyit, en çok 15 beyitten oluşur.
-ilk beyit matla
sayfa 44
şarkı=nazım birimi 4lük , divan edebiyatı nazım şeklidir, halk edebiyatındaki türküye benzer,ezgiyle söylenir,kafiye düzeni aaaaa,bbba.cca,şekilinde
türkü=bentlerden olusan nazım şeklidir 8li 11li hece ölçüsü vardır.
Sayfa 45
6. soru
ENDERUNLU VASIF=ŞARKI dörtlüklerden olşur.Divan edebiyatıdır. ANONİM=TÜRKÜ 8'li ve 11'li hece ölçüsüyle yazılmıştır.ezgiyle söylenir. FUZULİ=KASİDE beyit sayısı 33-99 arasında değişir.kendini övdüğünü görüyoruz. NECİP FAZIL KISAKÜREK=SONE BAKİ=GAZEL aruz ölçüsüyle yazılıştır.
sayfa 49
inceleme
1:duygu düşünce vs...
2:şiir dışında soyut bir kavram vardır
3:şiirde bayrak mavi göklerin beyaz ve kızıl süsüne gelinliğe şehidein son örtüsüne benzetiliyor
4:bayrağın benzetme ve savunma yönü
anlama yorumlama
4:şiirin başlığı anne olucak
ölçme değerlendirme:
1:Y,Y
2:Karşılıksız aşk
3:" E " şıkkı
4:Ölümden sonra doğaya dönme isteği
www.edebiyatogrencileri.tr.gg
sayfa 51
Ölçme ve Değerlendirme:
1-Y,Y
2-Karşılıksız aşk
3-E
4-Ölümden sonra doğaya dönme isteği
sayfa 54
Ölçme ve Değerlendirme:
1-Y,D
2-1.boşluk:yan
2.boşluk:zengin
3-C
4-anlatıma zenginlik katmak için,farklı anlamlar oluşturmak için
5-üstte mecaz anlam alttakinde gerçek anlam kullanılmıştır.
Sayfa 52
HazırLık
1.Boş
2.Günlük Dil ile şiir dili arasındaki temel farklılık gerçeğin ifade ediliş biçimidir.GerçekLik günlük dilde oLduğu gibi doğrudan doğruya ifade ediliş Biçimidr.Şiir dilinde ise gerçeklik olduğu gibi değildönüştürülerde farklılaştırılalar verilir.Temelde var olan gerçeklik böylece dönüştürülmüş,imgelenmiştir.
İnceleme
1.Boş
2.Tema,Ahenk UnsurLarı ile gerçekleşmiştir.
3.Şiirdeki gerçeklik her zaman ve herkez için aynı değildir.Bu gerçeklik kişinin İlgisine,Sezgisine,Kültürüne,a nlayışına ve algısına göre değişiklik gösterir...
Sayfa 53
Anlama Yorumlama
1. soru Şiirler Arasındaki Farklar ve Sebepleri
Tema aynı olmasına rağmen temayı oluşturan yapı, ahenk, unsurları ve kelimeler farklıdır.Şairlerin yaşadıkları kültür ve hayata bakış açıları farklı olduğu için şiirleri de farklıdır.
4. soru
Genel olarak;
Bütün anlamlar değişmiştir. Soyut anlamlar kazanmıştır.
sayfa 54:
ölçme ve değerlendirme:
1-Y,D
2-1.boşluk:yan
2.boşluk:zengin
3-C
4-anlatıma zenginlik katmak için,farklı anlamlar oluşturmak için
5-üstte mecaz anlam alttakinde gerçek anlam kullanılmıştır.
sayfa 56
ŞİİR GELENEĞİNİN ÖZELLİKLERİ:
-belirli bir nazım birimi yok
-serbest ölçü kullanılmıştır.
-belirli bir uyak düzeni yok
-konusu herşey olabilir.
-yabancı kelimeler yoktur
-imgeler olduğundan anlaşılması zor
-dil bakımından zengindir
www.edebiyatogrencileri.tr.gg
sayfa 57
Ölçme ve Değerlendirme:
1-D,Y
2-C
3-halk edebiyatı
4-mahlas kullanılmıştır.ikisinin de teması aşktır.11li hece ölçüsü kullanılmıştır.nazım birimi dörtlüktür.halk edebiyatı
sayfa 60:
1)dört birimden luşmuştur
3)akşam yine akşam yine akşam
göllerde bu dem bir kamış olsam
sayfa 59 ve 67 arası
1.ETKİNLİK CEVABI:
Sanat eserinin zenginliğini gösterir.Çünkü birtek nesne veya obje üzerinde çalışılmamıştır.ßu resimde birden fazla objeyi görebilmekteyiz.
2.ETKİNLİK CEVABI:
1.metinde şair kendi duygularını anlatmış ve daha çok mecaz anlama yer vermiş.2.metinde ise yazan kişinin düşünceleri değil de daha çok bilgi vermek niteliğinde ve gerçek anlama yer verilmiştir.ßu iki metinde ''ßir Günün Sonunda Arzu'' da daha çok anlamlı olduğunu görüyoruz.ßunun nedeni de şairin mecaz anlama çok yer vermesi ve okuyucular tartafından farklı yorumlanmasıdır.
3.ETKİNLİK CEVABI:
Yorum farklılığının sebebi okuyucunun bilgisiyle,kültürüyle,duyguve düşünceleriyle aynı zamanda ruh hali ile ilişkilidir
1.Sorunun Cevabı:
ßir günün sonunda arzu şiiri 4 birimden oluşmuştur..
1.ßirim:Şair durumunu güller ile ilişkilendirerek anlatmıştır.
2.ßirim:Şair akşam vaktinin kendisinde uyandırdıklarını yazmış.
3.ßirim:Akşamın dünyaya etkisini anlatmıştır.
4.ßirim:Akşam saatlerinden dileğini anlatmıştır.
Teması: Akşamdır.
2.Sorunun Cevabı:
Renk yönü ile ilişki kurulmuştur.Kırmızı rengi ile ilişki kurulmuştur.
3.Sorunun Cevabı:
ßütün dizeler farklı anlamlara çekilebilir.ßunun nedeni ise kişinin yani okuyucunun ruh haline,bilgisine,duygusuna bağlıdır.
4.Sorunun Cevabı:
Evet yorumlanabilir.Şiirde bulunduğubu yeni ve farklı anlamı şiirin bütünlüğüyle ilişkilendirerek sebepleriyle birlikte açıklamak gerekir.
ANLAMA YORUMLAMA
1.Sorunun Cevabı:
Şiirin çok anlamlığından kaynaklanır.Okuyucunun ruh hali,bilgisi,kültürüyle ilişkiilidir.
2.Sorunun Cevabı:
-Şiirin çok ya da tek anlamlı olması,
-Şiirin hangi geleneğe bağlı olması ve geleneğin özellikleri,
-Şiirin yazıldığı zamanın koşulları
3.Sorunun Cevabı:
Zamanın çok çabuk geçtiğini ve insanda büyük değişikler yarattığıdır.
ÖLÇME DEĞERLENDİRME
1)D,Y
2)TEMA
3)E ŞIKKI
4)C ŞIKKI
Ölçme Değerlendirme
1) D-Y
2)Kör olmasına yazılacak boş yere.
3)Çapraz eşlendireceksin.
www.edebiyatogrencileri.tr.gg
sayfa 67 :
1)Hikaye metninde anlam kaybı daha az olurdu.Çünkü redif ve kafiye kullanılmamıştır.
2)çoçuğun ateşlenmesi
Doktorun gelmesi
Annenin telaşlanması
Çocuğun iyileşmesi
Annenin korkusu
3)Gerçek hayatta yaşanılabilir niteliktedir ve bu yüzden yaşanılabilir.
4)-
5)Lirik şiir
Aşk, ayrılık, hasret, özlem konularını işleyen duygusal şiirlerdir. Okurun duygularına, kalbine seslenir. Eskiden Yunanlılarda “lir” denen sazlarla söylendiğinden bu adı almıştır. Tanzimat döneminde de bir saz adı olan “rebab” dan dolayı bu tür şiirlere rebabi denmiştir. Divan edebiyatında gazel, şarkı; Halk edebiyatında güzelleme türündeki koşma, semai lirik şiire girer.
Epik şiir
Destansı özellikler gösteren şiirlerdir. Kahramanlık, savaş, yiğitlik konuları işlenir. Okuyanda coşku, yiğitlik duygusu, savaşma arzusu uyandırır. Daha çok, uzun olarak söylenir. Divan edebiyatında kasideler, Halk edebiyatında koçaklama, destan, varsağı türleri de epik özellik gösterir. Tarihimizde birçok şanlı zaferler yaşadığımızdan, epik şiir yönüyle bir hayli zengin bir edebiyatımız vardır.
Lirik Şiir
Aşk, ayrılık, hasret, özlem konularını işleyen duygusal şiirlerdir. Okurun duygularına, kalbine seslenir. Eskiden Yunanlılarda “lir” denen sazlarla söylendiğinden bu adı almıştır. Tanzimat döneminde de bir saz adı olan “rebab” dan dolayı bu tür şiirlere rebabi denmiştir. Divan edebiyatında gazel, şarkı; Halk edebiyatında güzelleme türündeki koşma, semai lirik şiire girer.
Pastoral şiir
Doğa şiirlerini, çobanların doğadaki yaşayışlarını anlatan şiirlerdir. Doğaya karşı bir sevgi, bir imrenme söz konusudur bunlarda. Eğer şair doğa karşısındaki duygulanmasını anlatıyorsa “idil”, bir çobanla karşılıklı konuşuyormuş gibi anlatırsa “eglog” adını alır
Satirik şiir
Eleştirici bir anlatımı olan şiirlerdir. Bir kişi, olay, durum, iğneleyici sözlerle, alaylı ifadelerle eleştirilir. Bunlarda didaktik özellikler de görüldüğünden, didaktik şiir içinde de incelenebilir. Ancak açık bir eleştiri olduğundan ayrı bir sınıfa alınması daha doğru olur. Bu tür şiirlere Divan edebiyatında hiciv, Halk edebiyatında taşlama, yeni edebiyatımızda ise yergi verilir.
Dramatik şiir
Tiyatroda kullanılan şiir türüdür. Eski Yunan edebiyatında oyuncuların sahnede söyleyecekleri sözler şiir haline getirilir ve onlara ezberletilirdi. Bu durum dram tiyatro türünün ( 19. yy. ) çıkışına kadar sürer. Bundan sonra tiyatro metinleri düz yazıyla yazılmaya başlanır.
Dramatik şiir harekete çevrilebilen şiir türüdür. Başlangıçta trajedi ve komedi olmak üzere iki tür olan bu şiir türü dramın eklenmesiyle üç kere çıkmıştır.
sayfa 70
Ölçme değerlendirme cevapları:
1) D,Y
2)Birincisi pastoral
İkincisi Didaktik
Üçüncüsü Satirik
3)şiir
4) A şıkkı
72.Sayfa 1.Metin incelemenin cevapları:
1)Aruz ölçüsü vardır.Dize sonlarındaki ses olaylarıyla ahenk ritim yapılmıştır.
2)Nazım şekli:Gazel Nazım Birimi:Beyittir.
3)
a bölümünün cevapları:
1.Birim:Cemin devrinin sona erdiğini,
2.Birim:Halkın arasında iyilik kalmamış sadece selam olduğunu,
3.Birim:Sevgilinin iyiliği karşısında rakiplerinin ham meyve kalacağini,
4.Birim:Kötülüklere karşı inkitam alınamadığı,
5.Birim:Allahtan bu dünyada yapamadığı işleri yapmayı istiyor.
ß.bölümü:
Gazel'in birinci ve üçüncü beyti arasında anlam bakımından bir ilişki vardır,Çünkü her iki beyitte de yakınma söz konusudur.
4)Divan şiiri geleneğine bağlı yazılmıştır.Yabancı isim ve tamlamalar divan şiiri özellikleridir.
5)İnsanların artık bazı değerleri unuttuğudur.
6)Gölgede kalan meyve olgunlasamaz.
7)ßize de saki cem in kadehiyle içki su,bizimde gönlümüz açlsın.
8)Söz sanatı Telmihtir. 1. beytte kullanılmıştır.
74.Sayfanın cevapları:
1)Hece ölçüsüyle ritim oluşturulmuştur.Dize sonlarındaki ses benzerliklerinden ahenk,ritim oluşturulmuştur.Nazım birimi dörtlüktür.ßirim sayısı dörttr.Nazım şekli koşmadır.
2)Nazım şekli: Koşma
Nazım birimi : kıta (dörtlük)
3)
1.Birim:sevgilinin güzelliğinden söz ediyor.
2.Birim:Aşkın özlemini dile getirmiştir.
3.Birim:Sevgilinin aşığın üzerindeki etkisini anlatıyor.
4.Birim:Sevgiliyle dolaşmayı istediğini anlatıyor.
Teması: Aşk
4)1.cümlede mecaz anlatım,2.cümlede tekrar mecaz anlatım ve son cümlede benzetme ve mecaz anlam vardır.
5)Koşmanın ait oldugu dönemde aşk anlayışının sevgiliye bağlı hakim bir anlayış oldugunu anlıyoruz.
6)1.de mübalaga 2.de Tenasüp
75.Sayfanın cevapları:
ETKİNLİK:
ßenzerlikleri:
-İkisi de sade dil ile yazılmış,halk deyişlerine yer verilmiştir.
-İkisinde de (6+5) 11'li hece ölçüsü kullanılmıstır.
-İkisi de kıtadır.
-İkisi de koşmadır.
-İkisinde de aşk konusu temadır.
Sayfa 77
1)Nazım birimi dörtlüktür.ßu açıdan koşma,semai nazım şekilleriyle benzerlilik gösterir.Aruz ölçüsü vardır.ßir divam şiiridir.Nazım şekillerinden ise gazel,kaside,şarkı nazım şekilleriyle benzerlilik gösterir.
2)İstiklal Marşında işlenen konuları inceleyecek olursak şunlardır;Türk milletine sesleniş,ßayrağa sesleniş,Türk'ün yılmaz karakteri,Askerlerin yaptıklarıdır.
3)Ocağı tütmek soyu devam etmek anlamında,ocağı sönmek ise bunun tam aksine soyunun tükendiği anlamına gelmektedir.
4)Renk bakımından ilişki kurulmuştur.
5)Mehmet Akif Ersoy bu sözü ile Kurtuluş Savaşı yıllarının Türk milleti için ne kadar acı verici bir zaman olduğunu anlatmak için söylemiş ve bir daha Türk Milletinin böyle bir felaket ile karşılaşmasını istememiştir.
6)Kurban olmak deyimi Sana dökülen kanlarımızın hepsi helal dizesi ile uygunluk gösterir.
7)ßirinci de sevgilinin kaşına benzetilmiş ikinci dizede ise aya benzetilmiştir.
8)ßu dize demir dağının eritildiği ''Ergenekondan Çıkış'' ile ilişkilendirirebilir.ßu ifade de Türk milletinin zorluklara karşı yılmayacağını gerekirse dağları aşıp engelleri geçebileceğini anlatıyor.
9)''Ulusun'' ifadesinin anlamı hayvan ulumasıdır.Tek dişi kalmış canavar dizesinde bahsedilen ise ßatı Devletleridir.
10)
Sosyal hayatı anlatan dizeler ;
*ßu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli.
*Ebedi yurdumun üstünde beniminlemeli.
Tarihi Geçmişi anlatan dizeler ;
*ßen ezelden beridir hür yaşadım,hür yaşarım.
Sana olmaz dökülen kanlarımızın hepsi helal dizelerinde ise Türk milletinin Vatanı için bayrağı için düşünmeden canını verebileceğinin göstergesidir.
11)Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşına yansıyan sanat anlayışı;Milli edebiyat döneminin dili ve söyleyişi.Anlamın okuyucunun ruh haline değilde metne bağlı olması.Şiirlerine yansıyan toplumsal sorumluluk ve gerçek samimiyettir.
12)Mehmet Akif,kullandığı aruz ölçüsü ve bazı yabancı kökenli kelime gruplarıyla divan şiiri geleneğinden yararlanmış.Özellikle ikinci dörtlükteki halk söyleyişleriyle (kurban olmak,helal etmek) halk şiirine benzetmiştir.
13) Arkadaşlar yazdığım söz sanatlarını verilen boşluklara sırasıyla yazacaksınız.
-Nida (seslenme sanatı)
-Mecaz-ı Mürsel
-Mecaz-ı Mürsel
-Tekrar sanatı
-Teşhis sanatı
-Nida (seslenme sanatı)
-Mubalağa (abatma sanatı)
-ßenzetme sanatı
-Teşhis sanatı
Sayfa 78
1)Manzumedir.Çünkü,metinde olay örgüsü,kişileri,zaman,yer gibi edebi unsurlar bulunmaktadır.
2)Manzumenin ritmi 11′li hece ölçüsüyle,kafiye ve rediflerle sağlanmaktadır.
3)Bu manzumenin nazım birimi dörtlük,ölçüsünün 11′li hece ölçüsü,birim sayısının beş olması nedeniyle koşmaya benzemektedir.Yani bumanzumenin nazım şekli koşmadır.
4)Nazım birimi örtlüktür.
5)
1.Birim:Bektaş subaşı’nın diktiği taştan bahsedilmektedir.
2.Birim ok atma gününde önemli şahsiyetlerin bulunduğunu keman kaşların sırasıyla oklarını attıklarını söylüyor.
3.Birim:Bektaş Subaşı’nın ok atışını anlatıyor.
4.Birim padişahın onun atışını beğendiğini ve ona oku nereden aldığını anlattığını söylüyor.
5.Birim:Bektaş Subaşı’nın okunu neden aldığını söylüyor.
Teması:Kahramanlıktır.
6)
-Kemankardeşlerin sırasıyla ok atması,
-Bektaş Sunaşı’nın ok atması,
-Padişahın Bektaş ile konusması,
-Bektaşın cevap vermesi.
7)Manzumenin konusu tarihi bir olaydır.İşleniş bakımından ise kahramanlık teması oldugu için epik bir şiirdir.
8) - www.edebiyatogrencileri.tr.gg
9)Manzume de Yavuz Sultan Selim’den ve İstanbul’un fethinden bahsetmektedir.
10)Ok manzumesinin yaşanmış ya da yaşanılabilecek bir olayın doğal bir dil ile anlatımı vardır.
SAYFA 79 VE 80
7.Metin;Şehirlerin Dışından
1)Şiirde çokca kafiye ve redif kullanılması ve şiirin 7'li hece ölçüsüyle yazılması şiirde bir ritim ve ahengin olduğunu gösterir.
2)Koşma ve ilahi nazım şekilleriyle benzerlik göztermektedir.Şiirin nazım şekli serbest nazımdır.Çünkü nazım birimi dizedir.Şiirde birim zorunluluğu yoktur.şiir tek birimden oluşmaktadır.
3)Şiirde şehrin bunaltıcılığından kaçma,doğaya sığınma,doğa güzellikleri ve Canabb-ı Hak konu olarak işlenmiştir.Şiirin teması da ''doğa'' dır.
4)Şair,doğanın sade.liği ve güzelliğinden,şehrin artık her taraftan insanı kuşatan cam gözlü devlerin istilasına uğradığından behsedilmiştir.ßu da o dönemin şehirsel bir bölge olduğunu göstermektedir.
5)Doğa teması işlendiği için pastoral şiirdir.
6)Şehirlerin Dışından adlı şiirde,şair bireysel ve ruh halini yansıtan konuları ele alması ve şiirlerinde tasavvufi düşüncelere yer vermesi örneğin ''Allah'ı zikrede.lim / sulas,kuşlar,halkımız ) olabilir.
7)''Dervişlik olaydı tac ile hırka / ßir dahi alırdık otuza kırka'' dizeleriyle ''insanın unuttuğu / Allah'ı zikrede.lim / Gül ve sümbül hırkamız '' dizelerinde tasavuf geleneği kullanılmıştır.Yani iki şairin de aynı ayetlerden yararlandığı söylenebilir.Ayrıca '2Allah'ı
zikredelim '' gibi sözcüklerde de tasavvufideki ßaki'nin kullanmış olduğu tasavvuf geleneğinden etkilenmiş ve yararlanmıştır.
8)Mağaralar,ormanlar,ıslık,yıl an,çığlık,çakal gibi sözcüklerde doğal gerçeklik unsurları bulunmaktadır.Şair,doğal gerçekliğe duygu ve düşüncelerini de katmış böylelikle ''şiie gerçekliği'' ni oluşturmuştur.Ayrıca şiirde dere,dağ,ev,tüy,baykuş,deniz gibi sözcüklerde de doğal gerçeklik kullanılmıştır.
9)Şiir dilinde imgelerin kullanıldığı,sözcüklere yeni anlamlar yüklediğini göstermektedir.
11)ßu dizelerde dereler ve dağlar,insan gibi düşünülmüş ve teşhis (kişileştirme) sanatı kullanılmıştır.Şair dereleri yol gösterici , dağları ise bir dost,arkadaş olarak görmüştür.
12)
*Nüfusun kalabalıklaşmasıyla bir kargaşa ve gürültü ortamının oluşması,
*ßeton devrine girme,
*ßilinçsiz bir şekilde şehirsel hayata geçme...
sayfa 80
1.sorusu:dıdaktık bir siirdir.
7 lık hece olcusuyle yazılmıstır.
3.soru;1.konuda;
kendı ıcınden ne hıssederse onu yaptıgını soyluyor.
2.konuda
evlerın bınaların olusaumunu bınaların ve evlerın yok olusmunu anlatıyor.
3.konuda; ---> www.edebiyatogrencileri.tr.gg
<----
velvelerın oldugu gun tukenmesını(bıtmesını)soyluyor.
sayfa 81
9.Soru:
tezat sanatı:zıt kavramlarınnın bır arada kullanılması cennet =cehennem gıbı
tesbıh sanatı;benzeyen benzetme sanatı edatlı sanat tek unsuru ıstıare
sayfa 82
1.soru:
nazım bırımı beyıttır.
kafıye kullanılmıstır.
hece olcusu vardır.
mubalaga sanatı kullanılmısıttr.
3.soru::
camı avlusundan bahsedıyor. bu camınınde eskı oldugunu soyluyor..
sayfa 83
1.soru:nazım seklı 2 lı dızelerden olusmustur.
hece olcusu yoktur.
kafıye duzenlı degıldır.
duygusal lırık bır sıırdır.
3.soru:benzetme
4.soru:sevgılıye duyulan özlem onu hatırlamak.sevgıluye dyulan ozlem var.saırın sevdıgıne olan özlemm
6.soru:hasret konus vardır.ışık=somuttur.
7.soru:kısılestırme sanataı kullanıolmısıtç
8.soru:ask ve hasret bakımından lırık bır sıır.
sayfa 84
ölçme ve değerlendirme:
1-D,Y
2-uygunluk(tenasüp)
3-C
4-D
5-hüsn-ü tahlil sanatı ile açık istiare vardır.
sayfa 86
2.ünite ölçme değerlendirme:
1-Y,D
2-didaktik
3-modern şiir
4-D
5-telmih
6-E
7-D
8-E
9-E
10-A
sayfa 87
bulmaca:
1-zihniyet
2-yöntem
3-türkü
4-manzume
5-didaktik
6-koşma
7-kafiye
8-ahenk
9-aruz
10-beyit
11-aliterasyon
12-epik
sayfa 89
hazırlık
1. Bilmiyorum
2. Bir spor karşılaşmasını radyodan dinlerken sesler bozuk bozuk gelir. Televizyondan dinlerken düzgün ve anlaşılır. Karşılaşmayı televizyondan izleyebiliriz. Ama radyodan izleyemeyiz.
sayfa 91
1.etkinlik: Gerçek ya da gerçege uygun olarak tasarlanmış olayları anlatan yazılara hikaye(öykü) denir. Hikayede olay, yer, kişiler ve zaman olmak üzere dört ögeden oluşur. Bu ögeler gerçektir ya da gerçege uygun olarak tasarlanmıştır. Olay tektir. Kişi sayısı, romana göre azdır. Zaman, romana göre daha dardır.
1.
benzerlikler
-olay, yer, kişi ve zaman vardır.
-her ikiside edebi metindir.
-gerçek hayatta yaşanılabilir.
-serim, dügüm ve çözüm vardır.
farklılıklar
-tiyatroda sahne kullanılır.
-hikayede olay tektir.
-tiyatro metni diyalogdan olşur.
2. anlatmaya baglı edebi metin:Köpek
göstermeye baglı edebi metin: Vatan Yahut Silistre
sayfa 92
3. Tiyatro yapıtlarında konuşanların hareketlerini, durumlarını açıklamak ve göstermek için kullanılır.
anlama yorumlama
1. Anlatmaya baglı edebi metindir. Hikayedir. Gerçek ya da gerçege uygun olarak tasarlanmış olayları anlatan yazılara hikaye(öykü) denir. Hikayede olay, yer, kişiler ve zaman olmak üzere dört ögeden oluşur. Bu ögeler gerçektir ya da gerçege uygun olarak tasarlanmıştır. Olay tektir. Kişi sayısı, romana göre azdır. Zaman, romana göre daha dardır.
Giriş, gelişme ve sonuç bölümleri vardır.
sayfa 93
2. birinci resim göstermeye baglı edebi metindir. ikinci resim ise anlatmaya baglı edebi metindir.
ölçme degerlendirme
1.D,Y
2. 1. boşluk: anlatmaya baglı edebi metin, 2. boşluk: göstermeye baglı edebi metindir.
3.D
4. E
SAYFA 94
Hazırlık
1:yerli bir filmle yabancı bir film arasındaki farklılıkların temelinde farklı kültürlerin ürünü olmaları yatmaktadır.zihniyet şemasındada görüldüğü gibi dini,siyası,sosyal,ekonomik,si vil ve askeri farklılıklar ortaya çıkan ürünlerdede kendini göstermektedir.
2:Cumhuriyetin ilk yıllarında sosyal.siyasive kültürel ortamda bir atılım ve modernleşme hamlesi görülmektedir.sosyal ortam yapılan inkılaplarla çağdaş medeniyet seviyesine çıkarılmaya çalışılmış siyasi alanda yeni bir rejim olan cumhuriyet tüm varlığıyla siyasi alana hakim kılınmaya çalışılmış kültürel alanda ise yine yapılan inkılaplarla çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmak amacıyla bir hamle söz konusudur.
sayfa 96
olcme ve degerlendırme
1:Boşluk doldurma; sosyal hayatı yansıtmış
2: D - Y
3:C
4: Osmanlı dönemi
www.edebiyatogrencileri.tr.gg
97-98-99-100-101-102. Sayfaların Cevapları
Forsa İncelemenin Cevapları:
1)Forsa adlı hikayede olayları birbirine bağlayan unsurlar hikayenin de yapısını oluşturan kişiler,zaman ve mekandır.Hikayedeki Kara Memiş,Turgut,korsanlar,efendi, bağcı,Türk askerleri kişileri ; otuz sene,kırk sene,altmış yaşında gibi yuvarlak ifadeler zamanı ; korsan gemisi,ada ve Türk gemisi de mekanları göstermektedir.
2)Arkadaşlar grafiği burada çizemiyorum ..
3)Forsa adlı hikayede anlatılanların gerçek hayatta aynen yaşanması mümkün değildir.Çünkü metinde anlatılanlar ‘’kurmaca gerçeklik’’tir.Doğal gerçeklik olarak düşünülse bile aynı olay örgüsüyle,kişilerle,zaman ve mekanlarıyla anlatılanların aynen yaşanması mümkün değildir.
4)’’İnsana özgü gerçeklik’’ söz grubu,insana ait her şeyi,onun hayal,tasarı,izlenim ve düşüncelerini de içine alarak ifade eden gerçekliği ortaya koymaktadır.
5)Forsa adlı metine ekleme yapacak olursak metinin yapısı ile uyumluluk gösteremeyebilir.
6)
Kara Memiş nasıl bir insandır?
=>Korsanlara esir düşmüş,vatan hasreti çeken bir insandır.
Kara Memiş durağan mıdır , dinamik midir?
=>Olaylar Kara Memiş’in etrafında gerçekleştiği için dinamiktir.
Hikayenin hangi kısmı sizin Kara Memiş hakkında böyle düşünmenize neden oldu?
=>Ana kahraman olduğu için hikayenin bütününde bu durum söz konusudur.
Sosyal ortam ve çevre Kara Memiş’i nasıl etkilemiştir?
=>Yaşadığı ortam Kara Memiş’in olumsuz olarak etkilenmesine sebep olmuştur.
Kara Memiş’in karakterler/ tipler üzerinde etkisi varmı?
=>Diğer karakterler üzerine herhangi bir etkisi yoktur.
Kara Memiş,kendi kişiliğinin farkında mı?Yani sizin onun için düşündüklerinizi o da kendi hakkında düşünüyor mu? Neden?
=>Evet,yıllar geçmesine rağmen ümidini kaybetmemesi kişiliğinin farkında olduğunun göstergesidir.
Sizce gerçek hayatta Kara Memiş gibi davranan biri olabilir mi?
=>Gerçek hayatta Kara Memiş gibi davranan biri olamaz.
7)Forsa adlı hikayedeki mekanlar ve özellikleri şu şekildedir;
*Korsan Kadırgaları:Kara Memiş’in kürek mahkumu olduğu mekan.
*Akdeniz kıyısındaki ada:Kara Memiş’in esir olarak satıldığı ve ömrünün geri kalanını geçirdiği mekan.
*Kulübe:Kara Memiş’in azat olduktan sonra yaşadığı mekan.
*Kasaba:Kara Memiş’in acıktığında gittiği ada kasabası.
*Büyük Türk Kadırgası: Kara Memiş’in oğlu Turgut’la karşılaştığı mekan.
Aynı hikaye farklı bir mekanda kurgulansa aynı etkiyi göstermez.Çünkü metindeki kişi ve mekan arasında bir bütünlük vardır.Farklı bir mekan bu bütünlüğü bozacağından farklı bir mekanda yapılacak kurgu aynı etkiyi yaratmaz.
8)Ömer Seyfettin’in Forsa’yı yazma amacı,okuyucuda ya da dinleyicide estetik bir etki bırakmaktır.ßu estetik etki içerisinde verilmek istenen ileti de vardır.
9)Forsa’da anlatılan olayların ‘’insana özgü gerçeklik’’ olmasını sağlayan unsurlar,çekirdekte bir insanın yer alması,onun duygu,izlenim,hayal ve ümitlerinin yine insana özgü biçimde var olmasıdır.
10)Forsa adlı hikayedeki zaman ifadelesi olarak şu şekilde örnek verebiliriz;
*Bu ‘’her gece’’ uykusunda kendisini kurtarmak için birçok gemilerin pupa yelken gelmediğini gören zavallı eski bir Türk forsasıydı.
Zaman,metindeki yapıyı tamamlamak amacıyla kullanılan unsurlardan biridir.
ANLAMA-YORUMLAMA
1)Anlatmaya bağlı edebi metinlerde yapıyı oluşturan olay örgüsü kişiler,zaman ve mekan metnin mesajını vermede ve somutlaştırmayı gerçekleştirmede kullanılan bir amaçtır.Bu amaçları kullanmaktaki amaç ise metinde verilmek istenen iletidir.
2)Tünek Ahmet adlı metin parçasının yapısını oluşturan unsurlar:
Olay Örgüsü:
-Ahmet’in uykuya dalması,
-Ahmet’in yanına birkaç kişinin gelmesi,
-Ahmet’in Tünek Ahmet olması,
Kişiler:
Ahmet,Poyraz Hasan ve diğerleri.
Zaman:
Adalardaki ‘’fenerler’’den her biri göz kırparak,’’ışıklarıy’’la Ahmet’in söylediklerini tatlı tatlı yalanlıyorlardı.
Mekan:
-Battaniyesinin yarısı üzerinde yarısı ‘’denizde,güverteye’’ uzanmış.
3)Verilen metin parçası hikayenin çözüm bölümüne aittir.Çünkü hikayede anlatılanlardan sonuçlandırılmıştır.
ÖLÇME-DEĞERLENDİRME
1)Y-D
2)Mustafa Meraki Efendi ve Mehmet’tir. Olucak.
3)C şıkkı
4)D şıkkı
5)Verilen metin parçasında mekan,betimlenerek ve kahramanın ruh halini etkisi yönüyle verilmiştir.
6)Verilen metin parçasında kahraman,kişilik özellikleriyle anlatımıştır.Anlatılanlara göre kahraman kitaplarla içli dışlı onları hayatının merkezine koyan bir yapıya sahiptir...
sayfa 103
KIRK YALAN MASALI
Teması:Büyüklerin vasiyetlerini dinleyip israftan kaçınmak.
üzengi:Ata binmek için ayağımızı bastığımız yer
cevahir:Mücevher,elmas,yakut gibi değerli taş
yular:Atın dizginleri
Temayla ilişkili cümleler:
-Şehzade de bakar ki soytarının biri,babasının vasiyetini bunu yedirir.içirir.sarayına yerleştirir.
-Hazıra dağ dayanamayacağı için bu üç adam böyle har vurup harman savurarak kısa zamanda büyük şehzadenin bir sandık altınını tüketirler.
-Tam pazara giderken sarı tüylü adam yanına gelip Şehzadem nereye gidiyorsun? diye sorar.
-Şehzade de Nereye gideceğim ? Bir sandık altını yedik bitirdik,kaldık parasızElimize Birkaç altın geçirebilmek için atı satmaya gidiyorum diye cevap verir.
Olay Örgüsü:
-padişahın oğullarına vasiyet etmesi
-padişahın ölmesi
-padişahın vasiyetinde söylediği kişilerin gelmesi
-ellerindeki servetin bitmesi eşyaları satmaları
-yalan söylemesini istemesi iki şehzadenin söyleyememesi son şehzdadenin söylemesi ve bütün her şeyi alması
Miş'li geçmiş geniiş zaman kullanılmıştır.
BAY KORBES
Olay zamanı:Masallarda olya zamanı yoktur.
Temayla ilgili cümleler:
-ocağın başına gelip ateş yakmak istemiş ama kedi hemen oracıktan kül olup yüzüne savurmuş.
-Bay Korbes kızgınlıkla yatağın üzerine itmiş kendini
-Oda acıdan ah vah etmeye,cığlıklar atmaya başlamış.
-Öfkesinden kudurarak evden kaçıp gitmeye davranmış.
-cansız yere serilip kalmış.Anlaşılan pek kötü yürekli biriymiş
Bay Korbes:Kötü birisi
Masalın kahrama sadece insanlar değildir.Her türden varlık masalın kahramanlarıdır.
Teması:Kötüler hak ettiği cezayı bulur.
İyilikle kötülüğün karşılaştırılması yapılıyor.
sayfa 105
etkinlik=tema,verilmek istenen mesaj,olay örgüsü vede metnin tam***** bakılır.
2.soru=iyi kötü çatışması.
3.soru=israfla yukarıdaki cümlelerin arasında ilişki vardır.
4,soru=padişahlık,saray,şehzade,soyrarı
5.soru=kendi hayayımızla ilişkilendirebilir çünkü kötü insanlar her zaman cezasını bulur
Ölçme ve Değerlendirme
1. : D - Y
2. : vatan sevgisi
3. :c
4. :e
sayfa 109
anlama yorumlama;1.soru;;
gonderıcılık işlevınde yazılmıstır.
2.soru;;
yazılan olayları dısarıdan izlemıs ızlenımlerı yazmıs ılahı bakıs acısı vardır.
3.soru;;
ıstanbuluhn ozellıklerınden bahsetmıs.cosku verıcı bır metındır.surukleyıcıdır...
4.soru;;
ılahı bakıs acısı vardır.
5.soru;;
evet.anlatıcı olayları kendı ınandırıcılıgı ıle anlatır.
olcme degerlendırme;;
1.soru : Y - D
2.soru :ılahı bakıs acısıyla yazılmıstır.
3.soru :E
4.soru :C
5.Soru..:
sayfa 113
1.:D - Y
2.:Hikaye
3.:D
www.edebiyatogrencileri.tr.gg
sayfa 115
1)anlamladırılmaz
2)bitmemiş senfoni ve moby dick metinlerinden alınan cümlelerden yazının edebi metin olduğu anlaşılmaktadır.ama diğer verilen cümleler bilgi vermek amacıyla yazılmış bir düzyazıdır.edebi bir metin değildir.
117. sayfa
1. etkinlik:
Ahmet Hamdi Tanpınar (23 Haziran 1901 İstanbul-24 Ocak 1962 İstanbul) Türk romancı ve şairdir.Lise öğrenimini Antalya Lisesi'nde tamamladıktan sonra 1923 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi. Liselerde, yüksek okullarda çeşitli dersler okuttu. 1939 yılında İstanbul Üniversitesi’nde Yeni Türk Edebiyatı profesörlüğüne atandı. 1942-1946 yılları arasında Maraş Milletvekili olarak görev yaptı. Bir süre Milli Eğitim müfettişliği yaptıktan sonra 1949 yılında Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ndeki görevine döndü.
Gençlik yıllarında Yahya Kemal ve Ahmet Haşim'in talebesi ve dostu olmuş, Batı edebiyatından Paul Valery ile Marcel Proust'u kendisine üstad olarak seçmiştir. Bu yazarlar edebiyatta güzellik ve mükemmeliyete ön planda yer verirler. Onlara göre edebiyat, tıpkı resim ve musiki gibi "güzel sanat"tır. Onlardan farkı, boya ve ses yerine, insanı ve hayatı anlatmada bu iki vasıtadan çok daha zengin olan dili kullanmasıdır.
Tanpınar şiiri hayatının en büyük ihtirası haline getirmiş, fakat asıl kabiliyetini şiir estetiğine göre yazdığı mensur eserlerde göstermiştir. İlk şiiri 1920’ de yayımlanmıştı. Geniş okuyucu kitlesi onu umumiyetle lise kitaplarına ve antolojilere giren "Bursa'da Zaman" şiiri ile tanır. Altmış kadar şiirinden ancak otuz yedisi ile, tek şiir kitabını ölümüne yakın çıkardı: Şiirler (1961; Bütün Şiirleri adıyla genişletilmiş olarak 1976). Şiirlerinde bir imaj ve müzik kaygısı taşıdığı, hikaye ve romanlarında da, başta zaman tema’sı olmak üzere, psikolojik anları, bilinçaltını aradığı, yansıttığı görülür. (Geniş bilgi Prof. Mehmet Kaplan’ ın Tanpınar’ ın Şiir Dünyası;1964 kitabında).
Çeşitli baskıları olan eserleri Dergah Yayınları’ nda toplanmaktadır. Enis Batur, 1992 yılında Ahmet Hamdi Tanpınar’ dan “Seçmeler” adlı bir kitap hazırladı. Yazar ile ilgili yayınlanmış en son eser 2007 yılının sonunda çıkan "Günlüklerin Işığında Tanpınar'la Başbaşa"dır. Eser Tanpınar'ın 1953 yılında yazmaya başladığı ve 1962 yılında vefatına kadar tuttuğu notlardan oluşmaktadır.
sayfa 119
1.soru:edebiyatı Mümtaz'a ihsan sevdirmiştir.Batu edebiyatınıçılarını örnek almasını sağlamış divan edebiyatını iyi öğrenmesini sağlamıştır.
2.soru:eski divanları okumuş,tari zevkini almış.fransız şairlerinden etkilenmiş.
3.soru:Edebiyata olan ilgi,tarih,ıtrı(müzik),resim Mümtaz'ın ilgi duyduğu alanlardır.
4.soru:Ahmet Hamdi Tanpınar'ın hayatıyla romanın kahramanı Mümtaz arasındaki benzerlikler:antalya,tarih,edebiyat
5.soru:fransız edebiyatına ilgi duymuş,yahya kemal onun hocası ve dostu olmuş,yahya kemal'in yolundan gitmiş,sanata,edebiyata,tarihe ve müziğe ilgi duymuş,fransız şairlerinden etkilenmiş,batı edebiyatını örnek aldığı gibi divan edebiyatını iyi öğrenmiş,eserlerinde tarih sevgisi zaman,biliçaltı ve aşk konularını işlemiş,edebiyatı müzik ve resimle birleştirmiş...
=OĞUZ KAĞAN DESTANI=
-Hun dönemi destanlarındandır.
-M.Ö 174-209
-İslamiyet öncesi Türk Destanıdır.
-Kahraman bakış acısıyla yazılmıştır.
Zihniyet
Sosyal,siyasi,ekonomik ve dinidir.
Oğuz Kağan'ın kişiliği
-cesur
-kahraman
-adaletli
-yiğit
Kurgu zamanı
Oğuz Kağan'ın doğumundan yaşlılığına kadar olan zamandır.
-Kılıç,ok,yay,kargı,bakır,gümüş,demir madenleri kullanılmıştır.
Olay örgüsü
-Oğuz Kağan'ın doğması
-Kırk günlükken konuşması
-Halkı gergedandan kurtarması
-Hükümdar olması
-Evlenmesi ve üç çocuğu olması
-ikinciye evlenmesi ve üç çocoğunun olması
-Ziyafet vermesi
-Kendisine tabi olanlarla iyi geçinmesi
-Siyasi birliği sağlaması
-Oğullarına devleti bırakması
Teması:Mete Han'ın Orta Asya'da Türk Birliğini kurması
Kişiler:
-Altun Kağan
-Ay Kağan
-Oğuz Kağan
-Urum Kağan
-Uruz Kağan
-Dağ,Deniz,Gök
-Gün,Ay,Yıldız
NOTLAR:
-Destanlarda ki kahramanlar olağanüstü özelliklere sahiptir.
-Destanda ki olaylar olağan ve olağanüstüdür.
-Destanlar genelde mazmundur.
-Anonimdir.
Olağanüstü Olaylar:
-Anasını sütünü bir kere emer
-Çiğ et,çorba ve şarap ister
-Dile gelir.
-Kırk gün sonra büyür yürür ve oynar
-at sürüleri güder,ata biner av avlar
Oğuz Kağan'a hanlık ünvanı verilmesi:Hiç kimseinni yaklaşamadığı gergedanı Oğuz Kağan'ın öldürmesi ona hanlıkünvanı verilmesini sağlamıştır.
Oğuz Kağan'da
-Yönetim şekli
-Göçebe hayat
-Din anlayışı
-Kullandıkları madenler
-Cihangirlik anlayışı
-Eğlence anlayışı
-Çok eşlilik
-Belgelik anlayışı
gibi anlayışlara rastlanır.
www.edebiyatogrencileri.tr.gg
OĞUZ KAĞAN (TABLO)
Tip nasıl bir insandır? Oğuz Kağan fiziksel özellikleri ve karakteriyle bir kahramanın bütün özelliklerini taşıdığı için bir tiptir.Cesur,kahraman,adaletli,yiğittir.
Karakter/tip durağan mıdır ,dinamik midir? Tip kesinlikle dinamiktir.Destan boyunca ön plandadır hiç durmaz hep savaşır.
Destanın hangi kısmı szin karakter/tip hakkında böyle düşünmenize neden oldu? Oğuz Kağan'ın kahramanlığını ilan ettiğii bölüm
Sosyal ortam ve çevre bu karakteri nasıl etkilemiştir? Oğuz Kağan'ın olağanüstü özellikler taşıması toplumun ondan beklentilerinin fazla olmasına yol açmıştır.O da bu sorumluluklarını başarılı bir şekilde yerin getirmiştir.
Bu karakterin /tipin sizin sosyal vetoplumsal yapınızla farkı var mıdır? Yoktur.Bugünkü toplumsal yapıda kendi millei için feda edecek kişilere rastlamak oldukça zordur.Ama yinede toplumumuz kendini kurtaracak kahramanlar beklemektedir.
Bu karakterin diğer karakterler üzerinde etkisi var mıdır? Vardır.Boylara isimler ve oğullarına hanlık verilmesi
Karakter kendi kiiliğinin farkında mıdır? Farkındadır.Dünya kağanı ilan etmes itaat edenlere dost etmeyenlere düşman kesilmes
Sizce gerçek hayatta bu destandaki karakter gibi davranan biri var mıdır? Hayır.Olağanüstü özellikler taşıması ve değişen yaşam koşulları gerçek hayatta böyle kahraman olmasını imkansızlaştırır.
sayfa 135