11.Sınıf Dil Ve Anlatım Kitabı Cevapları
Kurmaca : Hayal ürünüdür.Edebi kavramlar içerir ve soyuttur.
Gerçeklik : Gerçek hayattan alınır ve sözcükler genelde gerçek anlamlarında kullanılır.
Sayfa - 5
1)Bilgi vermek amacıyla yazılmıştır.
2)Herkes tarafından bilindiği için kanıtlanabilir.
3)Açıklayıcı anlatımdır.Tasvirler ve betimlemeler bulunur.
4)Amaç bilgi vermek olduğu için dil göndergesel işlevde kullanılmıştır.
Sayfa-8
eklenecek..!!
www.edebiyatogrencileri.com
SAYFA - 9
SAYFA 10
1.soru.....anlatmaya ve ve göstermeye bağlı metinlerin ortak yönleri;metinlerin yapısının zaman,mekan,olay örgüsü ve kişiler unsurları üzerinde kurulması hem anlatmaya hem de göstermeye bağlı metinlerin birer edebi eser olmasıdır....farklı yönleri ise;anlatmaya dayalı metinlerin bir olayı ve durumu anlatmak göstermeye dayalı metinlerin göz önünde canladırmak yani göstermek amacıyla yazılmalarıdır.anlatmaya dayalı metinlerde tasvirlerine yer verilirken,göstermeye dayalı metinlerde parantez içi ifadelere yer verilir
2.soru.....göstermeye bağlı metinlerdekiparantez içi açıklamalar anlatmaya bağlı metinlerde kullanılmaz.bunların yerini tasvirler ve tahliller alır
3.soru.....metinde dil ağırlıklı olarak göndergesel işlevde kullanılmıştır.
Sayfa 11
3.Etkinlik tablo
Sözlü anlatım : söylev,konferans,açık oturum,sempozyum,forum,münazara,röportaj ve mülakat
öğretici metin : mektup,günlük,anı,biyografi,gezi yazısı,sohbet,deneme,makale,eleştiri,roman ve hikaye.
Göstermeye bağlı metin : Tiyatro
Anlatmaya bağlı : Hikaye,masal,fabl,fıkra
www.edebiyatogrencileri.com
Sayfa 12
5.ETKİNLİK
*Öğretici metni kurmaca metin haline getiriniz.
(Sadece ilk paragraf)
Tuğrul Bey'in çocuğu olmadığından yerine , Çağrı Bey'in büyük oğlu Süleyman'ın geçmesini vasiyet etmiş.Fakat Süleyman'ın kardeşi bunu kabullenememiş kendisinin ülkeyi daha iyi yöneteceğini iddaa ederek sultanlığını ilan etmiş.Bu sırada taht için hak iddaa eden Kutalmış da ; " Eğer sen Çağrı Bey'in oğlu Süleyman'nın hükümdarlığını kabul etmeyerek kendi hükümdarlığını kendi kendine ilan ediyorsan o zaman benimde böyle bir hakkım var" demiş, Alp Arslan'a karşı ayaklanarak kendisinin başa geçmesinin en doğru olacağını iddaa etmişse de bunda başarılı olamamış ve bunu hayatıyla ödemiş.Selçuk'un oğlu Alpaslan Yabgu ile Mikail'in soyundan gelenler arasındaki bu taht kavgası uzun yıllar böyle devam ettmiş.
*Oluşturduğunuz sanat metni ile öğretici metni öykülemenin rolü açısından karşılaştırınız.
Oluşturduğumuz metinde kendi düşüncelerimizi katarak yazdık.
*Sanat metinleriyle , öğretici metinler arasındaki farklılıkları belirtiniz.
Öğretici metinler akla yönelik açıklama bilgi vermek amaçlıdır.Nesnel ifadeler vardır.Kelimeler daha çok gerçek anlamda kullanılır.
Sanatsal(kurmaca)metinler , öznel anlatım ağırlıktadır ve kanıtlanamaz.Yazar kendi duygu ve düşüncelerini katarak yazar.Amaç estetik zevk ve heyecan vermek.Duyguya hisse yöneliktir...Bolca mecaz anlam kullanılır.
6.Etkinlik : Resimde gördüklerinizi öğretici ve kurmaca metin olarak yazıya dökünüz.
Öğretici metin şeklinde ;
Yıkık dökük çatısı yok olmuş taş bir bina yıkıntısı.Yedi kişi bu yıkıntı etrafında birşeyler ile uğraşıyor.Bir inşaat arabası içi boş hazır bir şekilde duruyor.
Kurmaca Metin şeklinde ;
Resimdeki bireyler üniversite öğrencisidir.Araştırma alanı olarak taş binayı ve çevresini seçmilerdir.Kızlı,erkekli grup çok hassas çalışarak buradaki kalıntıları ortaya çıkarmaya çalışmaktadır.
Sayfa 13
1 )*açıklayarak ifader eder….
*şiirsel….
*göstermeye bağlı ve anlatmaya bağlı
*gerçek
2 )D, Y , Y , D , Y
3 ) D
4 ) E
5 ) soru hatalı
6 ) D
7 ) B
8 ) A
9 ) C
www.edebiyatogrencileri.com
Sayfa 16
Birinci soru
1. sanat
2. kurmaca
ikinci soru
d,d,y
3 ) A
4 ) D
5 ) D
6 ) E
7 ) C
8 ) D
9 ) E
10 ) bu soruda hatalı
11 ) D
12 ) B
13 ) C
14 ) E
15 ) A
Sayfa 17
Sayfa 16, 17, 18 Boşluk doldurma ve Test Cevapları
1.
*
Sanat Yapmak
*Öğretici
2.
Doğru-Doğru-Yanlış
3.
A – 4D – 5C – 6E – 7C – 8D – 9E – 10B -11D – 12C – 13C -14E – 15A
Sayfa 21
1.Mektup geçmişte tek iletişim aracıydı. insanlar birbirleriyle mektuplaşarak iletişim kurarlardı. o yüzden geçmişte mektubun önemi büyüktü. ancak günümüzde böyle bir durum söz konu değildir teknoloji sayesinde e-posta ve telefon gibi araçlarla iletişim kuruyoruz. bu nedenle günümüzde önemi kalmamıştır
2.Bir iş başvurusu yapmak ya da resmi makamlardan bir talepte bulunmak için dilekçe yazarız.
3. e-posta ve kısa msj yoluyala gönderilen iletilerin mektubun işlevini yerine getirmektedir.
4.Mektup kişiliğimizin aynasıdır; saygımız, sevgimiz, karekterimiz, inancımız, görüş ve düşüncelerimiz, hatta kültürümüz mektubumuza yansır. basit bir yazı tibi olarak görülse de mektubun da kendine özgü bir üslubu vardır.
Kusura bakmayın ama 1. ve 2. Etkinlikler size kalmış bişey.
3.ETKİNLİK
Mektubun Tarihsel Gelişimi
Mektup, yazının bulunduğu tarihe kadar ortaya çıkmış eski edebiyat türlerinden biridir. Eldeki en eski örnekler; Mısır firavunlarının diplomatik mektupları (MÖ 15. - 14. yüz yılları) ile Hitit krallarının Hattuşaş (Boğazköy) arşivinde bulunan mektuplarıdır. Batı edebiyatında mektup türünün ilk örneklerini, Yunan edebiyatında görürüz. Mektup, bir edebiyat türü olarak, özellikle Latin edebiyatında gelişip yaygınlaşmıştır. Bu alanda yazanların başında Cicero (MÖ 106 - 43) gelir. Rönesans’tan bu yana Avrupa’da çeşitli ülkelerde bu türün yaygınlaştığı görülür. Özellikle Fransa’da mektup türü büyük gelişme göstermiştir. Mektup türünün Türk edebiyatında epey uzun bir geçmişi vardır. Münşeatlarda (Nesir halindeki yazıları bir araya toplanmasından meydana gelen eserlere denir.) resmi ve özel mektuplara geniş yer verilirdi. Şinasi’ nin öncülüğünde başlayan düz anlatım akımı, mektuplarda da etkisini göstermiş; Tanzimat’tan bu yana yazılan özel mektuplarda yapmacıksız, doğal bir anlatım kullanılmıştır.
Türk Edebiyatında Mektup Türünün Önemli Temsilcileri;
Türk Edebiyatındaki temsilcileri : Namık Kemal,Ziya Paşa,Halide Edip,Cahit Sıtkı Tarancı,Abdülhak Hamit Tarhan
İlk mektup : Fuzuli-> Şikayetname
Namık Kemal-> Hususi Mektupları
Ziya Paşa -> Veraset Mektupları
Halide Edip Adıvar -> Handan
Cahit Sıtkı Tarancı -> Ziya’ya Mektuplar
Dünya Edebiyatında Mektup Türünün Temsilcileri;
İlk temsilcisi:Cicero
Fransa'da ; Mme de Sevigne, Voltaire, Rousseau mektup türünü çok kullanan sanatçılardır.
Bazı sanatçılar romanlarının daha içten ve etkili olması için mektup türünde yazmışlardır. Balzac "vadideki zambak" ,
Goethe'nin "Genç Werther'in Izdırapları" bu şekililde yazılmıştır.
SAYFA 23
İNCELEME
1.İncelenen mektupların giriş bölümlerinde mektupların yazılış sebepleri ortaya konmuştur. Gelişme bölümlerinde asıl konuya geçilmiş ve konu bütün ayrıntılarıyla ortaya konmuştur.Ayrıca farklı farklı konulara da değinilmiştir.Sonuç bölümlerinde ise durum sorulmuş,kendi durumundan bahsedilip sevgi ve saygı duyguları belirtilmiştir.
2.Oğuz Atay’ın mektupta belirttiği imla ve noktalama kuralları günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.
4.ETKİNLİK
3. Paragrafta "üç hafta daha da gezebilirim" sözünde "da" ekiden kaynaklanan bir anlatın bozukluğu olabilir.
3. Paragrafın ilk cümlesinde ; hem seninle hemde birlikte sözcüklerinin beraber kullanılması anlatım bozukluğuna yol açmış.
SAYFA 24
1.Özel mektuplarda gönderici ile alıcının birbirlerine karşı özel durumlarının yanında,ele alınan konunun da metnin dil ve cümle yapısına yani üslubuna etkisi vardır.
2.İncelediğimiz mektuplardan Oğuz Atay ve Hamdi Tanpınar’ın mektupları aldıkları mektuplara cevap vermek için yazılmıştır.Ahmet Kutsi Tecer’in mektubu ise kendi durumunu bildirmek için yazılmıştır.Mektupların bu yazılış amaçları da giriş bölümlerinde belirtilmiştir.
3.Oğuz Atay ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın mektupları özel mektuplar olduğu için gönderici-alıcı ilişkisi yönünden bir içtenlik söz konusudur.Oğuz Atay kızına Ahmet Hamdi Tanpınar da arkadaşına kendi aralarında konuşabilecekleri herhangi bir konuda mektup yazmışlardır.Mektuplardaki bu gönderici-alıcı ilişkisi ve konular,mektupların dil ve cümle yapısını belirlemiş,bir içtenlik oluşturmuştur.Ayrıca Ahmet Hamdi Tanpınar’ın mektubu biraz daha edebidir.
5.ETKİNLİK
2.Parafrafta : .... mısraın sonunda lüzumlu görüyorum.Cümlesinde "mısraın" kelimesi "mısranın" şeklinde düzeltilmeli.
Oğlum ile başlaya metinde de sondan üçüncü paragrafta ;
Helis eben de üç yaşlı bir horoz adamış, kesecek Hıdrellez günü.
Cümlesinde "üç yaşlı bir horoz" kelimesi ile anlatım bozukluğu yapılmıştır.
SAYFA 25
6.ETKİNLİK
anne: Buralara bahar geldi.
ogul: Bizim o arka bahçe ne güzel olmuştur şimdi.
anne: ilk güzden beri gelcem diye gözümüzü yolda bıraktın
ogul: gelecektim annecigim ama işler yakamı bırakmıyor ki
anne: güzden ayva nar sakladım.Belki kurban bayramında gelir diye ayvalar narlar askıda oldu;zehir olsun dilimize sürdüysek...
ogul: annecigim böyle konuşmayın ama üzülüyorum. Söz veriyorum en yakın zamanda ilk uçaga atlayıp gelecegim
anne: bu sırada harımda diktigin enginarlar büyüdü,yozup gider;sen yoksun diye pişirip de içimize sine sine yiyemiyoruz.
ogul: ne çok severim enginarı geldigimdede bolca enginar yerim
anne gelirsinde gögüsüne sokarsın diye,sümbülü,nergizi kimselere vermediydim.Gelmedin;akranlarına verdim gögüslerine soktular.Şimdi karanfiller güller açtı.Yine de gelecem diye söz veriyorsun.,
ogul: ama annecigim benim elimdeki bişey degil ki patrob izin vermiyor ilk fırsatta gelecegim.
anne: baban her oduna gidişinde dagdan tutam tutam dag lalesi getirir.oglan gelince soksun diye onlar da ellerin gögsünde kurudu.
ogul: babam hala odun kesmeye mi çıkıyor?annecigim söyle babama tepe tepe,dag dag dolaşmasın yaşı ilerledi allah korusun birşey olur
anne: bayramda menentlerin el öpmeye geldiler seni sordular dünya başımıza dar geldi.
ogul: Ahmetle Yaşar mıydı yoksa gelenler onlarıda çok özledim.
anne: Halillerin dügünü var
ogul: öyle mi! kim evleniyor ?
anne: Aliko evlenecek babana bayraktar senin oglanı yapalım dediler babanda:gelirse her şeyiniz olsun ,velakin gelemez benim oglan dedi
ogul: en sonunda evleniyor demek hayırlısı olur inşallah.Patrondan izin almaya çalışacagım bakalım.
anne: sarı inek dogurdu sakar bi buzagası var.onun agzından da nasip olmadı sana koca inek akşamlık sabahlık, onun agzından da nasip olmayacaga benziyor
ogul: ne çok otlardım sarı inegi gezmedigimiz dag ova kalmamıştı.demek buzagası oldu
anne: hıdırellez geliyor
ogul: hatırlar mısın annecigim ateşin üstünden atlama yanacaksın diye kızardın bana
anne: bütün oba hazırlıkta hamdolsun ele güne karşım allah ne verdiyse biz de hazırladık keşkegi çifte kazanlara vuracagım.toğgayı sana adagımın yerine pişirecegim helis ebende üç yaşlı bir horoz adamış kesecek hıdırellez günü
ogul: tıpkı eski günlerdeki gibi
anne: hıdırellezde bari gel oglum. bu gurbetlik yettiş gayri bize
ogul: annecigim söz veremem ama gelmeye çalışacagım
anne: kardeşlerine gönderdigin resmi gösterdim ellerine alıp sokaga çıktılar, agabeyim geliyor agabeyim geliyor diye bagırmaya başladılar sevinçlerinden o akşam yemek bile yemediler aç uyudular aynanın üstünde asılı resmini gösteriyolar .O zaman gözlerimden yaş dolu gibi iniyor.Baban çok aglıyorsun diye bazı bazı bana söylenir.
ogul: aglama ama anne sen agladıgını yazdıkça ben burda kendi kendime kızıp üzülüyorum
anne: ekinler başaga geldi.kabaklar çoktan döktü.baklalar geçiyor gayrı burda her yer yemyeşil yogurt çiçegi ortalıgı sardı bürüdü ilaç için bir avuç kara toprak göremezsin bir buçuk aya kalmaz akça armutlar yetişir.Arkasındanda kavun karpuz üzüm gelecek bize söz kes de gelecegini bildir.Bu gurbetlik yetti gayrı bize
ogul: peki annecigim söyledigim gibi en yakın zamanda gelecegim sizleri çok özledim senin ve babamın ellerinden kardeşlerimi gözlerinden öperim bütün köye de selam söyleyin.
KARŞILIKLI KONUŞMADAN FARKI
Mektupları karşılıklı konuşma haline getirirken mektupların bir haberleşme aracı olduğu ancak karşılıklı konuşmadan farklı olarak donütün biraz geç alınacağını göz onünde bulundurulmalı.Mektupların yüz yüze bir haberleşme aracı olmadığı da unutulmamalı.
7.ETKİNLİK
Tarih ve yer:Kağıdın sağ üst köşesine yazılır.
Ad-soyad ve imza:Kağıdın sağ alt köşesine ad ve soyad yazılıp altına imza atılır.
Hitap:Sol üst köşeye ,tarih ve yerin hizasından biraz aşağıya yazılır.
Adres:Kağıdın sol alt köşesine yazılır.
***Mektuplarda kağıt düzeni önemlidir.Çünkü mektuplar kişinin yansımasıdır.
SAYFA 26
1.Verilen mektup örneği Türk Dil Kurumu’na bazı eserler istemek için yazılmıştır.
2.Özel mektuplar; arkadaşlar veya akrabalar arasında haberleşmek için yazılır.İş mektupları ise kişi ve kurumlar arasında veya kurumlar arasında sipariş,satış gibi konularda yazılır.
3.İş mektuplarında emredici anlatım kullanılmıştır.
4.Özel mektuplarda içten ve samimi bir üslup varken ,iş mektuplarında ciddi bir üslup vardır.Bu yüzden iş mektuplarında kısa,açık ve somut bir anlatım vardır.
8.ETKİNLİK
“Bedeli posta havalesi ile hesabınıza gönderilmiştir.” Cümlesinde tamlayan eksikliğinden ve yanlış sözcük kullanımından kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır.Cümle “Eserlerin bedeli posta havalesi ile hesabınıza yatırılmıştır.”şeklinde düzeltilebilir.
www.edebiyatogrencileri.com
SAYFA 27
1.Dilekçelerde resmi bir üslup kullanılır.Gereksiz sözcüklerden ve süsten kaçınılır.
2.İncelenen iş mektubu ve dilekçe şekil özellikleri ve konu bakımından birbirlerine benzemektedir.Konu olarak da bir istek söz konusudur.Ancak iş mektubu kurumlar arasında,dilekçe kişi ile kurum arasında yazılmıştır.
3.Dilekçelerde sağ üst köşeye veya isim ve imzanın üzerine tarih yazılır.Hitap bölümüne makam adı,kağıt ortalanarak yazılır.Daha sonra dilekçe metni kısa ve açık bir şekilde yazılarak sonuna arz veya rica eklenir.Dilekçenin sağ alt köşesine ad,soyad yazılır ve imza atılır.Sol alt köşeye de açık adres yazılır.
9.ETKİNLİK
“Erzurum Büyükşehir Belediyesine burs başvurusunda bulunmak üzere öğrenci belgesi düzenlenerek tarafıma verilmesini istiyorum.”cümlesinde sebep eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır.Cümle “Erzurum Büyükşehir Belediyesine burs başvurusunda bulunmak için öğrenci belgesi düzenlenerek tarafıma verilmesini istiyorum.”şeklinde düzeltilebilir.
10.ETKİNLİK
İncelenen özel mektuplarda öyküleyici,açıklayıcı,anlatım türleri kullanılırken iş mektubu ve dilekçede emredici anlatım kullanılmıştır.Mektuplarda kullanılan bu anlatım türleri,mektup yazanla yazılan kişi arasında ilişkiye göre şekillenmiştir.
11.ETKİNLİK
Daha çok göndergesel işlevde kullanılmıştır.
SAYFA 28
12.Etkinlik:
İncelenen mektuplar akıcılık,duruluk ve yalınlık bakımından açık bir anlatım özelliklerini taşımaktadır.
*Bütün kutuları işaretleyin.
13.Etkinlik
....:::: TABLO ::::....
Özel Mektup Özellikleri
Akraba,dost,arkadaş arasında yapılır.
Bir İçtenlik hakimdir.
Belli kurallara göre yazılır.
İş Mektubu Özellikleri:
Özel kuruluşları veya vatandaşlara gönderdikleri mektuplardır.
Ciddi bir anlatımı vardır.
Belli kuralları vardır.
Dilekçe Özellikleri:
Bir istekte bulunmak,bilgi vermek amacıyla kişilerin resmi mekanlara yazdığı mektuplardır.
Kısa ve öz bir anlatım yapılır.
Belli bir plana göre yazılır.
SAYFA 29
14.Etkinlik:
Ses Düşmesine Uğrayan Kelimeler: Ses Düşmesinin Nedeni:
İsim-İsmi----------------------------------------Sözcüğün Ünlü İle Başlayan Ek Alması
Oğul-Oğlum--------------------------------------Sözcüğün Ünlü İle Başlayan Ek Alması
Göğüs-Göğsü-------------------------------------Sözcüğün Ünlü İle Başlayan Ek Alması
15.ETKİNLİK
TAZİYE İLAN METNİ ÖRNEĞİ

SAYFA 30
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
1….dilekçe…
….mektubun yazılış nedeni…çeşitli konulardan…
…arz ederim…….rica ederim…….arz ve rica ederim…..
…..özel mektup…..iş mektubu…dilekçe…
2.D,D,D,Y,Y,D,Y
3.D
4.C
5.E
6.B
7.E
8.B
9.A
ARKADAŞLAR DİKKAT !
SAYFALARIN ALTINDA YAZAN SAYFA NUMARALARINI ÇOK FAZLA DİKKATE ALMAYINIZ ÇÜNKÜ SAYFALAR ELİNİZDEKİ DİL VE ANLATIM KİTABIYLA BİREBİR UYUŞMUYOR OLABİLİR..BU SEBEPLE ÖDEVLERİNİZİ YAZARKEN DİKKATLİ OLUNUZ.SAYFA ALTLARINDAKİ NUMARALARI DİKKATE ALMAYINIZ.BEN ZATEN ÜSTLERİNE SAYFA KAÇIN CEVAPLARI OLDUKLARINI YAZDIM.
(iyi çalışmalar..)
SAYFA 33 İLE 36 ARASI : (2 ve 3. etkinliklerin cevaplarını "Günlük Örnekleri"nden sonra bulabilirsiniz.)
![[1.jpg]](http://4.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/StR7nIuRd5I/AAAAAAAAAVw/-JuB2EcUjDk/s1600/1.jpg)
GÜNLÜK ÖRNEKLERİ
![[2.jpg]](http://1.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/StR7nqmkSlI/AAAAAAAAAV4/0Y4ED2HABjg/s1600/2.jpg)
GÜNLÜK ÖRNEKLERİ
![[3.jpg]](http://4.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/StR7oC9dnkI/AAAAAAAAAWA/k9dGINZwbKc/s1600/3.jpg)
GÜNLÜK ÖRNEKLERİ
![[4.jpg]](http://1.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/StR7oeaJQmI/AAAAAAAAAWI/KvevqoBTBUc/s1600/4.jpg)
GÜNLÜK ÖRNEKLERİ
![[5.jpg]](http://4.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/StR7o6Vq7lI/AAAAAAAAAWQ/iA_abValomU/s1600/5.jpg)
SAYFA 33 ile 36'nın Cevapları
![[6.jpg]](http://4.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/StR-lMn5h_I/AAAAAAAAAWY/FkrA9cJ6ciM/s1600/6.jpg)
SAYFA 36 - 37 ( ETKİNLİKLER)
![[7.jpg]](http://2.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/StR-le-y1MI/AAAAAAAAAWg/0Xqxh176SY0/s1600/7.jpg)
SAYFA 37 - 38
![[8.jpg]](http://2.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/StR-l1morGI/AAAAAAAAAWo/HrPQq6YvOik/s1600/8.jpg)
SAYFA 38
![[9.jpg]](http://2.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/StR-mfCem2I/AAAAAAAAAWw/HWnuLxNxIEk/s1600/9.jpg)
SAYFA 40![[10.jpg]](http://4.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/StR-mvezu1I/AAAAAAAAAW4/tSfCqsmjg48/s1600/10.jpg)
SAYFA 40 - 43 - 44
![[14.jpg]](http://3.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/StSFqZq7PgI/AAAAAAAAAYI/WdXjDjEh0dU/s1600/14.jpg)
SAYFA 44-45
![[15.jpg]](http://1.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/StSFqlJQ2bI/AAAAAAAAAYQ/xtbV14H_xu0/s1600/15.jpg)
SAYFA 46
![[16.jpg]](http://3.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/Suh2-PLkJUI/AAAAAAAAAZ0/ZwUW9WVy_c0/s1600/16.jpg)
SAYFA 47 - 48 - 49
![[17.jpg]](http://2.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/Suh2-a-2JAI/AAAAAAAAAZ8/qpmv00E0lxM/s1600/17.jpg)
SAYFA 48 ve 49'un Cevapları
![[18.jpg]](http://2.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/Suh2-WKG_kI/AAAAAAAAAaE/O-4xM67jN9o/s1600/18.jpg)
SAYFA 51 ve 57'nin Cevapları
![[19.jpg]](http://1.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/Suh2-l1QARI/AAAAAAAAAaM/mBnzcIfp7cw/s1600/19.jpg)
SAYFA 51 ve 57
![[20.jpg]](http://1.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/SurGHdw7fpI/AAAAAAAAAas/2dodeShKkDU/s1600/20.jpg)
SAYFA 58
![[21.jpg]](http://3.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/SurGHhLIdXI/AAAAAAAAAa0/-zSbqoneSsA/s1600/21.jpg)
SAYFA 59 - 60
![[22.jpg]](http://2.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/SurGHycWvdI/AAAAAAAAAa8/SivSupho6Ks/s1600/22.jpg)
SAYFA 60 - 61 - 62![[23.jpg]](http://2.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/SurGIOMNOYI/AAAAAAAAAbE/t5NPnrrrTrU/s1600/23.jpg)
11.etkinliğin cevabı için buraya tıklayabilirsiniz
SAYFA 62
![[24.jpg]](http://3.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/SurGIUqJH3I/AAAAAAAAAbM/lAbnhKuhaaY/s1600/24.jpg)
SAYFA 63
![[25.jpg]](http://3.bp.blogspot.com/_TEHPOXWTin0/SurHLaB13bI/AAAAAAAAAbU/WU3zLRkARgA/s1600/25.jpg)
Sayfa 65
1-)Seyahatname:Bir yazarın gezip gördüğü yerlerden edindiği bilgi ve izlenimlerini anlattığı eser.
Seyyah:Gezgin,turist
2-)Bu söz insanların farklı yerler görüp öğrenme isteğini vurgulayan bir sözdür.İnsanlar tarih boyunca görmediği,gitmediği yerleri hep merak etmiş, bu yerler hakkında bilgi edinmeye çalışmıştır.
3-)Günümüzde internet eşsiz bir bilgi kaynağıdır.Daha önce görülmemiş yerler hakkında internetten bilgi alınabilir.Ayrıca bu yerler için hazırlanmış dergi,broşür gibi kaynaklardan da bilgi edinilebilir.
4-)İnsan merak ettiği için veya daha çok bilgi edinmek istediği için bir yeri görmek isteyebilir.
5-)Diğer insanlara aktarmak,anlatmak için yazılabilir.
6-)Seyahat etmek,insanın farklı kültürleri,farklı coğrafyaları görmesini,farklı insanlarla tanışmasını sağlayarak kültür açısından büyük faydalar sağlar,insanın ufkunu açar.
blogkafem.blogspot.com
Sayfa 69
1-)Gezilip görülen yerlerle ilgili bilgi ve gözlemlerin anlatıldığı yazılara gezi yazısı denir.Gezi yazılarında yerin tarihi,coğrafi özellikleri,sosyal,ekonomik,kültürel yaşantısı;din,ahlak,gelenek ve görenekleri anlatılır.Anlatılanlar mutlaka gerçek olmalıdır.Açık,sade,canlı bir anlatım yapılmalıdır.
2-)Japon halkının azmi,çalışkanlığı,teknolojisi yazarın ilgisini çeken unsurlardır.
3-)Gezi yazılarında görülen herşey değil sadece yazarın dikkatini çeken kültür ve tabiat zenginlikleri,tarihi özellikler ve yaşama biçimi hakkında bilgi verilir.
5-)Metinde bütünlük parağrafların birbirine bağlanmasıyla sağlanmıştır.Paragrafların yapı unsurları olan cümleler birbirlerine bağlanmış,başka konulara atıfta bulunarak paragraflar arasında geçişler sağlanılarak bütünlük sağlanmıştır.
7-)Gezi yazılarında görülen yerin coğrafi ve tarihi özellikleri,kültür ve tabiat zengnlikleri,gelenek ve görenekleri hakkında okuyucuya bilgi verilir.
8-)Göndergesel işlevde kullanılmıştır.
3.ETKİNLİK
-Metinde paragraflar,Japonya hakkında bilgi vermek amacı etrafında yapı unsurlarıyla oluşturulmuş ve bu amaçla birbirlerine bağlanmıştır.
Sayfa 71
7.ETKİNLİK
-Ses Düşmesi Olan Kelimeler;Kaybetme,Devrilme
-Ses Türemesi Olan Kelimeler;Kapıyorlar,Gitmeye
-Sessiz Benzeşmesi Olan Kelimeler;İşçi,Çektikten
-Ses Daralması Olan Kelimeler;Arıyorlar,Bitmiyorla r
*Ses daralmasının sebebi:''Y'' sesinin daraltıcı etkisi vardır.Bu yüzden ''y'' sesinden önce gelen geniş ünlüler bazen daralır.
Ara-yor -> arı-yor
Sayfa 72
8.ETKİNLİK
Amaç Bakımından:Anılarda amaç yazarın yaşamındaki ilgi çekici olayları anlatmasıdır.Gezi yazılarında ise gezilip görülen yerleri okuyucuya tanıtmaktadır.
Üslup Bakımından:İki tür de açık,sade,anlaşılır,içten bir anlatımı vardır.
Gözlem Tekniği Bakımından:Gezi yazılarında gözlem önemli bir unsurdur.Anılarda ise yazarın kendi yaşama dair izlenimleri önemlidir.
Dilin İşlevi Bakımından:İki türde de dil göndergesel işlevinde kullanılır.
Anlatım Türleri Bakımından:Her iki türde de öyküleyici,betimleyici,açıklay ıcı anlatım türleri kullanılır.
10.ETKİNLİK
-Günümüz teknolojileri sayesinde geçmişte uzak olan yerler yakınlaşmıştır.İnsanlar istedikleri yerleri istedikleri zaman gezip görebilmektedirler.
Sayfa 73
13.ETKİNLİK
-Dünya edebiyatının en önemli seyahatnameleri arasında 13. yüzyılda yayımlanmış Marko Polo’nun Uzak Doğu izlenimlerini içeren Seyahatnamesi ve 14. yüzyılda yaşamış Arap gezgin İbni Batuta’nın İslâm dünyası gezilerini konu edinen Seyahatnamesi yer alır.
Türk edebiyatının ilk seyahatname eserleri arasında Farsça yazılan Hoca Gıyaseddin Nakkaş’ın Acâibü’lLetâif adlı eseriyle Ali Ekber Hatâî’nin 1515′te yazdığı Hıtâînâme adlı eseri sayılabilir.
Seydî Ali Reis (ö.1562) Mir’atü’lMemâlik (1557) adlı seyahatnamesinde Belücistan, Hindistan, Afganistan, Buhara, Maveraünnehir’le ilgili gözlemlerini ve yaşadığı olayları anlatmıştır. III. Sultan Murat (15751575) döneminde Tokatlı İbrahim oğlu Ahmet, Acâibnamei Hindistan adlı eserinde Kabil, Hindistan, Basra, Yemen, Hicaz izlenimlerini aktarır.
Trabzonlu Mehmet Aşık’ın (1555?) Menâzıru’lAvâlim adındaki eseri de gezi edebiyatının önemli eserlerindendir.
Türk edebiyatının en önemli seyahatname eserlerinden biri Evliya Çelebi’nin (16111682) 10 ciltlik seyahatnamesidir. Evliya Çelebi , 40 yıllık gezilerinden elde ettiği coğrafî, etnografik, tarihî, kültürel pek çok bilgiyi akıcı ve mübalâğalı bir üslûpla kaleme almıştır.
Sayfa 73
Ölçme Ve Değerlendirme
1-)...göndergesel...
...Evliya Çelebi...
2-)(Y),(Y)
3-)D
4-)A
5-)C
6-)D
7-)E
SAYFA 76
HAZIRLIK
1.SOHBET:Bir yazarın, kişisel görüş ve düşüncelerini fazla derinleştirmeden, muhatabıyla konuşuyormuş hissini verecek bir üslûpla makale plânında yazdığı fikir yazısına sohbet (söyleşi) denir.
MUSAHABE:Kökeni arapça olan artık günümüzde kullanılmayan bir kelime olan musahabe konuşma, görüşme anlamına gelmektedir. Diğer bir anlamı karşısındaki kişiyle fikir alışverişi yapmak konu üzerinde fikir belirtmektir. Musahabe demek muhasebe demektir. Günümüzde insanlar muhasebe demek yerine sohbet etmek söyleşi etmek demeyi daha uygun görüyor.
NÜKTE:İnce anlamlı, düşündürücü ve güldürücü, şakalı, zarif söz.
NÜKTEDAN:Nükte söyleyen kişi.
1.Etkinlik
Sözden Söze
Mektuptan açılmış talihim, bir tane daha geldi. Öteki gibi değil bu. Bir kere yazan gizlemiyor kendini, kim olduğunu söylüyor: İsmet Zeki Eyüboğlu adında bir genç. İstanbul Bilim Yurdunda yani Üniversitesinde okuyormuş. Sonra da benimle eğlenmiyor, alaya almıyor beni, över gibi gözüküp alttan alta iğnelemeğe kalkmıyor. Çıkışıyor bana, çıkışıyor ya, haklı olarak çıkışıyor. Eski yazılarımı, şu Öz Türkçe yazılarımı beğenirmiş, yenilerine sinirleniyor, şöyle diyor:
“Geçen günkü Nokta dergisinde Ulus’tan aktarılmış bir yazınızı okudum. Ne çok üzüldüm bilseniz! Yoksa sizi de mi elden kaçırdık? Nerde o eski güzelim Öz Türkçe sözler, nerde o yazınızdaki edebiyat, ahlâk, hak, sanat, merak, şiir gibi tatsız tutsuz Osmanlıca sözler. Niçin şunun bunun sözüne bakıp da düşüncelerimizi değiştiriyorsunuz? O yeni sözleri beğenmeyenler var diye mi yazmak istemiyorsunuz? Günün birinde bir kişi çıkıp size: “Beğenmedim bu sesinizi” dese ona bakıp da sesinizi değiştirecek misiniz? Ne derse desin el gün. Biz yolumuza bakalım.Anı Mektup Biyografi Günlük Roman Tiyatro Fıkra Röportaj Makale Eleştiri Haber Yazısı Deneme Gezi Yazısı Söyleşi
Daha böyle çok şeyler söylüyor. O mektubu okurken tatlı bir duygu sardı içimi, “mektup” değil de “beti” dediğim günleri andım. Doğru söylüyor, iyi söylüyor o genç. Utandım kendi kendimden inandığım yoldan dönmenin yeri mi vardı? Bu çıkışmalarına karşılık ne diyeyim de bağışlatayım suçu mu? Var benim de bir özrüm, gelgelelim gençler anlamaz, anlamamaları daha da iyidir. Gene söyleyelim ben.
A çocuğum, ben yaşlandım, kocadım da onun için saptım yolumdan. Bilin ki sevinerek olmadı bu. Gene durup durup o yola özlemle bakıyorum. Bir sevgilinin bir daha evine varamayacağınız bir sevgilinin yoluna nasıl bakılırsa öyle bakıyorum. Biliyorum ki doğru oradadır; güzel oradadır, ancak ben yoruldum, dizlerim kesildi. Bir de o işi başaramayacağımı anladım. Yalnızdım, pek yalnız kaldım. Beni tutanlar, benim o yolda gitmemi dileyenler vardı, uzaktan seslenmekle yetiniyorlardı. Beni özendirmek istemelerine ne denli sevinirsem sevineyim, yanımda kimseyi görememek üzüyordu beni.
Doğrusu, büsbütün de bırakmadım o yolu. Böyle Arapça, Farsça tilcikleri kullandığım yazılarımda gene o sevdiğim, kimini de kendim uydurduğum tilciklere yer veriyorum. Biliyorum, yetmez bu, en doğrusu gene eskisi gibi özTürkçe yazmaktır. Onu yakında, bir dergide gene deneyeceğim.
Çok sevindim o mektuba. Birkaç yıl benim yürüdüğüm bir yolu bırakmak, istemeyenler olmasına çok sevindim. Gençler unutsun benim emeklerimi, onları hiçe saysınlar, Arapça, Farsça tilciklerden kaçınmadığım bir suda sevgiliden geliverecek bir esenleme gibi yüreğimi aydınlatır, güneşler doğurur gönlümde.
İtalyan yazarı Luigi Pirandello’nun bir iki oyununu görmüşsünüzdür, hikâyelerini okudunuz mu? Bay Feridun Timur onlardan otuz altısını dilimize çevirmiş, Millî Eğitim Bakanlığı da bastırmış. Hepsini okumadımsa da okuduklarım çok hoşuma gitti, diyebilirim ki o yazarın oyunlarından daha çok beğendim hikayelerini. Oyunlarında yüksekten atmayı andırır bir hal vardır. Hikâyeleri öyle değil, Pirandello onlarda kişilerini daha iyi gösteriyor, canlandırıyor. Oyunlarında hep bir görüşü savunmak, okuyanları, yahut seyircilerini düşündürmek ister. Hem de çözümlenemeyeceğini söylediği meseleler üzerinde düşündürmek ister. Bir gerginlik vardır oyunlarında, hikâyeleri ise öyle değil, onlardaki kişiler daha canlı, okuyana daha yakın. Herhalde bana öyle geldi.
Bay Feridun Timur da iyi çevirmiş dilimize. Belli ki İtalyanca cümleye bağlı kalmak istememiş, her yerde değilse bile çok yerde: “Bizim dilimizde nasıl söylemeli?” diye düşünmüş. Örneğin bir yerde: “Don Lollo hiddetten küplere biniyordu.” diyor. “Küplere binmek” deyimi sanmam ki İtalyancada olsun. Daha böyle çok buluşlar var Bay Feridun Timur’un çevirisinde.
Ama belli ki daha genç bir yazar, o cesareti daima gösteremiyor, bazan acemiliklere düşüyor. İşte bir örnek: “Don Lollo bu sözlere olmaz diyordu. Nafile; olan olmuştu; fakat nihayet kabul etti ve ertesi sabah şafakla beraber, âlet ve edevat torbası s ırtında olduğu halde, Zi Dima Locası Primosole’ye geldi. Nihayet kabul etti.” den önce bir “fakat” koymanın ne yeri var? Hele: “avandanlığı s ırtında” demek dururken “âlet ve edevat torbası s ırtında olduğu halde” demenin cümleye bir ağırlık verdiğini nasıl anlamıyor? Daha böyle kusurlar var Bay Feridun Timur’un çevirisinde, “haykırmak” sözünü çok kullanıyor, hem de “bağırmak” yerine kullanıyor. Gene o hikâyenin bir yerinde: “Küpten olmamak için ihtiyarı orada mevkuf mu tutacaktı?” diyor. Burada “mevkuf” sözü hiç yakışıyor mu? “kendisi küpten olmasın diye ihtiyarı hürriyetinden mi edecekti” diyemez miydi?
Bir de şunu söyleyelim. “Ciddi Bir Şey Değil” adlı hikâyede şöyle bir cümle var: “Her defasında bir daha aynı hataya düşmeyeceğine dair yemin üstüne yemin ediyor, ahdü peyman ediyor, yeniden âşık olmamak için kahraman bir deva araştıracağını söylüyordu.” Bay Feridun Timur böyle konuşmaz elbette “düşmeyeceğine yemin etti .”der. Düşmeyeceğine dair yemin etti.” demez. Belki İtalyanlar öyle der, biz demeyiz. “Kahraman deva” da ne oluyor? belli, Fransızların “remède hèroique” dedikleri, İtalyancada tıpkısı olabilir, Türkçede öyle denmez, başka bir şey arasın.
Luigi Pirandello’dan “Seçme Hikâyeler” de böyle ufak tefek kusurlar var, gene de o kitap tatlı tatlı okunuyor, Bay Feridun Timur’u iyi çevirmenlerimizden, yani mütercimlerimizden sayabiliriz. Hele bir şeye çok sevindim: ikinci ciltte dil birinci cilttekinden çok daha iyi. Demek ki Bay Feridun Timur’un çevirileri günden güne iyileşecek. Ben adını yeni duyduğuma göre kendisinin bir genç olduğunu sanıyorum, bundan sonraki çevirileri elbette daha kusursuz olur. Siz de okuyun o hikâyeleri, eğlenirsiniz, hele ikinci cildin başındaki Donna Mimma’dan başlarsanız, bütün kitabı okumak hevesi uyanır içinizde.
(Nurullah ATAÇ. Söyleşiler, TDK, 231, Ankara 1964 )
3.etkinlik
Bir yazarın, kişisel görüş ve düşüncelerini fazla derinleştirmeden, muhatabıyla konuşuyormuş hissini verecek bir üslûpla makale plânında yazdığı fikir yazısına sohbet (söyleşi) denir.
Sohbet, makaleden üslûp yönüyle ayrılır. çoğunlukla, günlük konuların işlendiği sohbet yazılarında senli benli bir anlatım yolu seçilir, hatıralardan, halk fıkralarından, nüktelerden, özlü sözlerden yararlanılır.
Makaleye benzer bir yazı türüdür. Konusu daha çok genel ya da günlük sanat olaylarıdır. Fakat konu, tez ve savunma amacı güdülmeden ve karşılıklı konuşma havası içinde, sıcak bir dille yazılır. İnsanlar karşılıklı konuşmayı sevdiklerinden, söyleşi türündeki yazıları okumayı severler. İyi bildiği ve herkesin ilgilendiği bir konuda çoğu kişi söyleşi yazabilir. Bunun için bir konuda, ne söyleneceğini bilmenin yanı sıra, nasıl söyleneceğini bilmek gerekir. Söylenecekler, küçük şakalarla daha çekici duruma getirilebilir. İyi bir dinleyici olmak, iyi bir söyleşi yazmak için önemlidir. Usta bir söyleşi yazarı çok ağır konuları bile herkesin okuyup anlayabileceği bir duruma getirir.
Söyleşi türünün Türk Edebiyatı’ndaki önemli temsilcileri: “Ahmet Rasim - Ramazan Sohbetleri”, “Suut Kemal Yetkin - Edebiyat Söyleşileri”, “Şevket Rado - Eşref Saati”, “Melih Cevdet Anday - Dilimiz Üzerine Söyleşiler”, “Nurullah Ataç - Karalama Defteri”… Ayrıca Cenap Şahabettin, Refik Halit Karay, Hasan Ali Yücel… gibi yazarlarımız da bu türde eserler vermişlerdir.
Söyleşinin belirleyici özellikleri nelerdir?
• Düşünsel plânla yazılır.
• Yazar anlattıklarının doğruluğuna, okuyucusu ile olan bağına güvenmeli, anlattıklarını günlük konuşma havasıyla, fakat mantık çerçevesinden ayrılmadan anlatabilmelidir.
• Kolay okunabilir bir uslup yakalayabilmelidir.
SAYFA 79
İNCELEME
1.
• Yazarın, okuyucu ile bir sohbet havası içinde senli benli konuşması,
• Yazar, düşüncelerinin doğruluğunda ısrar edici davranmaması,
• Daha çok yazarın kişisel düşünceleri ağırlık kazanması.
• Yazarın samimi, içten bir ifade tarzıyla yazması,
• Yazarın çeşitli güncel olayları da kullanarak duygu ve düşüncelerini desteklemesi,
• Gazete ve dergi yazıları olması,
2. Herkesin ilgisini çekebilecek günlük bir olay ya da konu ile ilgili düşüncelerini kendince bir üslupla anlatarak okuyucuya konuşma havası içinde hissettirmeden bir şeyler öğretmek, onu bilgilendirmek amacıyla sohbet gerçekleştirilir.
3.
• Herkesin ilgisini çekebilecek günlük bir olay ya da konunun seçilmesi,
• Yazar veya konuşmacı anlattıklarının doğruluğuna, okuyucusu veya dinleyicisi ile olan bağına güvenerek anlattıklarını günlük konuşma havasıyla, fakat mantık çerçevesinden ayrılmadan basit bir üslupla anlatabilmesi,
• Sohbet yazarı veya sohbet eden konuşmacının soru sorması ve sorulara kendi cevap verme*si,
• Yazar veya konuşmacının daha çok kendi kişisel düşüncelerini ileri sürerken küçük fıkraları ve anıları da malzeme olarak kullanması,
• Bütün bunların bir plan içinde verilmesi,
yazı ve konuşmalarda sohbetin gerçekleşmesini sağlamıştır.
4. Burada samimi bir üslup kullanılmıştır. Günlük bir konuyu işlerken sadece kişisel görüş ve düşüncenin okuyucuyla paylaşmış dolayısıyla bu üslupta kolaylığı ve içtenliği sağlamıştır. Bu üslup sıkıcı olmadığından ve anlam gayet açık olduğundan ve dilin bütün imkânlarından faydalandığı için fikirleri ifade etmede daha etkilidir.
Bu tür yazılarda, samimiyet esastır.
5. Daha önce kelimede sesler, cümlede kelimeler, paragrafta cümleler, metinde paragraflar birer birim olduğu için paragrafların da metni oluşturan birim olduğundan bahsetmiştik. Bu paragraflar dilbil*gisi kuralları içinde kelimeler, kelime grupları ve cümleler arasında anlam ilişkisiyle iç içedir. Konunun ortaya konduğu veya sezdirildiği cümle ve cümlelerin paragrafın başlarında olduğu görülmektedir. Her paragrafı kendisinden önce ve sonrakine bağlayan söz veya söz grupları vardır. Bu paragraflar birbirinden bağımsız değildir. Dilbilgisel öğelerle ve anlam ilişkisiyle birbirine bağlıdır. Örneğin birinci paragrafta Mustafakemalpaşa Kasabasından mektupla gelen bir sual olduğu söyleniyor, ikinci paragrafa "Doğrusu her mektupta sorulan suale hemen cevap vermek kolay o/muyo/-"cümlesiyle başlayarak birinci paragrafla anlam ve dilbilgisel ilişki kurmuştur. Üçüncü paragraf "Sonunda" kelimesiyle başlıyor. Sadece bu kelime bile bu paragrafın bir önceki paragrafın anlamını devam ettirdiğini kanıtlamaya ye*tecek bir örnektir. Yine dördüncü paragraf "Sonra" kelimesiyle başlıyor burada da aynı durum söz konusudur. Bu şekilde her paragraf için anlam ve dilbilgisel bağlantıları bulmak mümkündür.
6. Bu metinde yazarın mahalli ve kişisel söyleyişlere başvurduğu söylenemez. Ancak belki biraz zorlamayla "bir topak şeker" "bayılır, mest olurmuş" gibi ifadelerin bu tür ifadelerden olduğu düşünüle*bilir. Bu tür ifadelerin metni daha içten ve samimi yaptığı söylenebilir.
7.
• Dil, rahat ve esnektir.
• Konu güncel olduğundan dil daha serbesttir
• Sohbet havası içinde senli benli samimi bir üslup vardır.
8. Açıklayıcı, öyküleyici ve söyleşmeye bağlı anlatım türleri kullanılmıştır.
"Dünyada insanoğlu bütün güzel hareketleri sadece bir takdir kazanmak için yapmıştır. Gerçi para kazanmak, kazandığımız o para ile daha refahlı bir ömür sürerek rahat etmek için çalışıyoruz gibi görünüyorsak da bütün çalışmalarımızdan zaman zaman takdir edileceğimizi ümit etmesek geçinmek hesabına bile olsa çalışmak hevesimiz kalmaz." cümleleri açıklayıcı anlatıma,
"Geçenlerde attan pek iyi anlayan bir dostumla görüşüyorduk. Atlara her şeyi öğretmenin kabil olduğunu söylüyordu. Yeter ki at istenilen bir hareketi yaptığı zaman mükâfat alacağını kavrayabilsin." cümleleri öyküleyici anlatıma,
"Onun için iyi hareketleri teşvikte cezanın tesiri takdirin, mükâfatın çok altında kalır. Yine attan anlayan o dostumuza:
— Atın iyi hareketlerine karşılık beklediği takdir nedir, diye sordum.
— Gayet basit, dedi, ya bir topak şeker yahut da suratının okşanmasından ibaret." cümleleri söyleşmeye bağlı anlatıma örnek gösterilebilir.
9. Dil, metinde ağırlıklı olarak göndergesel işlevde kullanılmıştır.
SAYFA 80
5.Etkinlik
Anlatım bozukluğu yoktur.
6.Etkinlik
-ki ve -de ayrı yazılırsa bağlaç , birleşik yazılırsa ek oluyor.
-de genelde hal eki olarak bulunur.Onu cümleden çıkarabilirsin.
-ki ise sıfat yapan -ki (daldaki) , ilgi adılı olan -ki (öğretmeninki) , bağlaç -ki ...
-mi ise soru anlamındaysa her zaman ayrı yazılır.kendinden sonra gelen ekle ise birleşik yazılır.Örneğin ; Bu mudur?
Soruyu çözemediğimi kimse bilmiyor.(Burada-mi birleşik yazılmış çünkü soru anlamı yok sadece iyelik eki)
Sayfa 81
ÖLÇME DEĞERLENDİRME
1.a.göndergesel
b.sohbetin
2.D,Y,D,D
3.E
4.A
5.E
SAYFA 83
Hazırlık Çalışmaları
1.Gazete:Politika,ekonomi,kültür ve daha başka konularda haber veya bilgi vermek için,yorumlu veya yorumsuz,hergün veya belirli aralıklarla çıkarılan yayın.
Haber:Bir olay,bir olgu üzerine edinilen bilgi
Sütun:Gazetelerde veya dergilerde sayfanın yukarıdan aşağıya doğru ayrılmış kısmı.
Sürmanşet:Gazetenin birinci sayfasındaki logoların üzerinde kullanılan başlık
Manşet:Gazetelerin ilk sayfasının üst kısmına iri puntolarla konulan başlık
Muhabir:Basın ve yayın organlarına haber toplayan,bildiren ve yayan kimse.
Ajans:Haber toplama ve yayma işiyle uğraşan kuruluş
Köşe yazısı:Fıkra
Tekzip:Yalanlama
Asparagas:Uydurma
Sansasyonel:Dikkat çeken,çarpıcı
2.Bilgi vermektir.En yeni,en doğru haberler okuyucuya veya dinleyiciye aktarmaktır.
3.İnsanlar sosyal varlıklar olduğu için dünyadan bilgi edinme haber alma ihtiyacı duyarlar.
4.Haber yazılarının ilgi çekici olması lazım.Sıradan olaylar haber özelliği taşımaz.
5.Benim en çok cinayet haberleri(3.sayfa haberleri dikkatimi çekiyor)
1.Etkinlik
Haber uçurmak,haber vermek,çocuktan al haberi, dünya yansa haberi olmamak
Sayfa 86
1.*Haber yazıları ilginç,orjinal ve doğru olmalıdır.
*sağlam ve inandırıcı kaynaklardan faydalanılmalıdır.
*sade,açık bir anlatım yolu benimsenmelidir
*belli bir plan dahilinde yazılmalıdır.
2.Doğru olmasını ister.(bence)
4.Etkinlik
Tablodaki herşeye işarat koyun
5.Etkinlik
Ne:Mini karaciğer
Neden:kök hücreden
Nerede:NewCastle üniversitesinde(ingiltere)
Nasıl:kordon kanından elde edilen kök hücreden
Ne zaman:1 kasım 2006
Kim:ingiliz bilim adamları
Sayfa 87
3.Sosyal,siyasal,kültürel ve günlük hayatla ilgili bilgi almasını sağlar.
7.etkinlik:Bütün gazetelerde spor,ekonomi,siyasal,kültürel ve güncel olaylar olmak üzere çeşitli konularda haber yazısı mutlaka bulunur.
9.Etkinlik
Burgazada Çöp Yangınıyla Faciadan Döndü.Cümlesinde ''Döndü''kelimesi kurtulmak,atlatmak anlamından kullanılmıştır.(yan anlamındadır)
*Amaç bilgi vermek olduğundan genelde kelimeler ilk anlamında kullanılır.
10.Etkinlik
Basit ,anlaşılır haber cümleleri kullanılır.Bu özellikle haberin anlaşılırlığını olumlu yönde etkiler.
4.Açıklayıcı ve öğretici anlatım türleri kullanılmış
5.Göndergesel işlervde
6.Anlatıcı nesnel anlatım yolunu kullanır.Çünkü amcı bilgi vermektir.Kendi duygu ve düşüncelerini katmaz.
Sayfa 88
Anlama Yorumlama
1.Okuyucu açısından iyi bir yazı özelliği taşıması için.
Ölçme Ve Değerlendirme
1.Ne,nerede,ne zaman,nasıl,neden,kimdir.
*resmi,özel,ajans
2.D,D
3.A'dır.
4.B
5.A
Fıkra Konusunun Cevapları (Sayfa 91-95 Arası)
Hazırlık
1.ilginizi çeken olayları paylaşın.
2.Gündelik konuları yorumlayan yazı türüdür.Bu yüzden günlük ve geçiçidir.Yani kelebek gibi kısa ömürlüdür.
3.Kalıcılık:çabuk unutulmamak,değerini geç yitirmek
Günübirlik:Bütün gün boyunca 1 gün
Güncelliğini yitirmek:Günün konusu olmamak,geçmişte kalmış olmak
Suya yazı yazmak:bugünün yazılarının yarın unutulup gideceği anlamında kullanılır
Soruların cevapları
1.*okuyucunun ilgisini çekecek günlük olaylar işlenir.
*açık,sade,anlaşılır bir dil kullanılır
*konular tarafsız bir şekilde ele alınmalıdır.
*samimi ve içtendir.
*yazılanları inandırma zorunluluğu yoktur.
2.her konuda fıkra yazılabilir.Günlük ve ilgi çekici konular seçilirse daga dikkat çeker
3.Unutulmuş olan''teşekkür''konusu işlenmiş.Yazar günlük hayattan ve kendi hayatından örnekler vermiş.
4.Dokunaklı bir sonuca bağlanarak okuyucunun düşünmesi amaçlanmıştır.
5.---
6.Kanıtlama yoluna gitmemiş örneklerle açıklamıştır.
7.Göndergesel işlevde kullanılmıştır.
8.Cebe indirmek-Cebe almak
Nezaketle vücudunu kırmak-Eğilmek
5.Etkinlik
hepsini işaretleyin
*Akcılık,duruluk,açıklık fıkranın anlaşılmasını mkolaylaştırır.
7.Etkinlik
Birçok şikayetleri ile başlayan cümlede bir çok şikayet olacak..Zaten bir çok çoğulluk anlamı katıyor
8.Etkinlik
Sözlü anlatım ürünü olan fıkralar nükteli,gülünç hikayelerdir.Bunlar olayları gülünç,şakalı anlatarak insanları düşündürmeyi amaçlar.Gazetede yayımlanan fıkralar ise günlük olayları ciddi yazılardır...
Ölçme ve Değerlendirme
1.gazetelerde
güncel
2.D,Y,D
3.C
4.E
5.C
Sayfa 102
5.Etkinlik
Konularına Göre Denemeler
Kişisel duyarlılık ve dikkati konu alan denemeler
Görgü ve pazarcılıktır(kitaptaki deneme örnekleri)
Özellikleri:günlük hayatla ilgili konularda kişisel duyarlılık ve dikkat konu edinilir
Öğretici-Eleştirel denemeler
Ruh ve beden(kitaptaki deneme örneği)
Özellikleri
Daha çok eğitici ve öğretici bir rol üstlenen denemelerdir
Sosyal ve Felsefi Konulrda Bireysel Düşünceyi ifade eden Denemeler
Bilgi ve düşünce(kitaptaki deneme örneği)
Sosyal ve Felsefi konuları işleyen denemelerdir.
6.Etkinlik.Tüm kutucuklara işaret koyun.
NOT:Deneme yazmak için derin bir kültür birikimine sahip olunması gerekir.bu yüzden denemelerde bazı anlaşılmayan kelimeler olabilir.Ama bu kelimeler anlaşılmayı ve akıcılığı pek etkilemez
Sayfa 103
soru 2:Açıklayıcı,kanıtlayıcı ve öğretici anlatım türleri kullanılmıştır.
soru 3:göndergesel işlevde kullanılmıştır
8.Etkinlik
Sohbet
Dil:samimi ve içtendir.Nükteli anlatım vardır.
Deneme
dil:Ciddidir.Nükteli anlatıma yer verilmez.
Sohbet
tema:güncel
Deneme
tema:ilgi çekici
Sohbet
Söyleyiş-üslüp:içtenlik vardır.
Deneme
Söyleyiş üslüp:duygudan çok düşünce vardır
9.Etkinlik
Büyük-küçük,içeri-dışarı gibi zıt anlamlı sözcükler kullanılmıştır.Bu sözcükler karşıt durumları ortaya koymak amacıyla kullanılmıştır.Yazar karşıtlıklardan yararlanarak asıl anlatmak istediği düşünceyi ortaya koymuştur.
10.Etkinlik
Metinde ''gözüne almak''deyimi yanlış kullanılmıştır.''göze almak'' şekliyle düzeltilebilir.
Anlama Yorumlama
1.Deneme yazarları engin kültür birikimleri ve geniş düşünce dünyaları ile okuyuculara faydalı olurlar.Ele aldıkları konularda düşüncelerini ortaya koyar ve okuyucularına bir düşünce kapısı açarlar.
2.İnsan hayal ve kültür dünyasını geliştirir.Kişinin farklı fikirlere açık olmasını ve saygı duymasını sağlar.
Ölçme Ve Değerlendirme
1.Düşünce
2.D,Y,D
3.D
4.C
5.E
6.A
Makale Konusunun Cevapları (Sayfa 107-115 Arası)
Hazırlık
soru 1))
Gözlem:bir eseri yazmaya başlamadan önce gerekli,bilgi,deney,inceleme,v e araştırma yapma işi
Tarafsızlık:yansızlık,tarafsız olma durumu
ispat:kanıtlamak,gerçek yönünü ortaya çıkarmak
Nesnellik:taraf tutmadan yapılan inceleme,objektiflik
Bilimsellik:bilimle ilgili,bilime dayalı
Didaktik:öğretici
Başyazı:dergi ve gazetelerin ilk sayfalarındaki makale
Başyazar:başmakale yazarı
2.belgelerle açıklanır.Kanıtlar gösterilir.
Sayfa 109 soruların cevapları
1.*Makaleler herhangi bir konuda bilgi vermek ,bir konuyu veya düşünceyi açıklamak,ispatlamak amacıyla yazılır
2.Çevre kirliliğinin dünyamız için oluşturduğu tehtide dikkat çekmek ve bu konuda görüşlerini belirtmek
3.Gerekli kültür ve bilgi birkimine sahip okuyucuya hitap eder
4.Konu toplumun büyük bir kesmini ilgilendirecek nitelikte olmalıdır.
*kanıtlar inandırıcı olmalıdır.
*anlatım açık,sade,anlaşılır olmalıdır.
*Konu tarafsız bir şekilde ortaya konmalıdır
5.haber yazılarında sadece haber vardır,makalelerde düşünce ve yorum vardır.Gazete haberleri günlük olduğu halde makalelerde günlük düşüncelerden çok uzun ömürlü düşünceler yer alır
6.çevre kirliliğinin yol açtığı zararlardan bahsedilerek örnekler verilmiş.sonra alınabilcek önlemlerden bahsedilmiştir
7.Çevre kirliliğinin zararları düşüncesi,çevre kirliliğinin yol açtığı afetler,küresel ısınma ve bozulan ekolojik sistem yardımcı düşüncelerle ilişkilendirilerek birbirine bağlanmıştır
8.----
9.işlenecek konunun ortaya konmasıyla başlamış,örneklerle devam etmiş ve bir fikre bağlanarak sonuçlandırılmıştır
10.Göndergesel işlevde
4.Etkinlik
öğretici,açıklayıcı,kanıtlayıc ı anlatım türleri kullanılmıştır.okuyucuya çevre kirliliğinin neden ve sonuçlarını açıklamak,öğretmek ve kanıtlamak amacıyla bu anlatım türleri kullanılmıştır.
12.EtkinlikMetinde görev alan kelimeler,kelime grupları ve cümleler yapıyı oluşturan ögelerdir.Kelime grupları ve cümleler anlam ve şekil bakımından birbirine bağlanarak makalede verilmek istenen düşünceyi ortaya koyar.
Anlama ve Yorumlama
1.Okuyucuların makalede işlenen konu hakkında bilgi edinmesini,onların dünyasında yeni ufukların açılmasını sağlar.
2.Makaleler düşünce yazılarıdır.Dolayısıyla yazarın düşüncelerini yansıtan yazılardır.Yani yazarın düşüncelerini yansıtarak ayna görevi görür.
Ölçme ve Değerlendirme
1.Düşünce
gazete ve dergilerde
Başyazı,başyazar
2.D,Y,Y,D
3.C
4.E
5.B
6.E
7.B